UKRAYNA-RUSYA KRİZİ, OLASILIKLAR

Ukrayna büyük bir Doğu Avrupa Ülkesidir. Ukrayna, deyince aklımıza üç şey (1) Büyük düzlükler, (2) Nehirler ve nehir ulaştırması (3) Karadeniz gelmelidir. Ukrayna, büyük Rusya düzlüğünün güney batısını oluşturan bir Doğu Avrupa ülkesidir.
Kuzeybatı kaynaklı tüm nehirlerden, su kaynağı ve ulaştırma amaçlı (örneğin Dinyeper 980 km ve Dnipro ve kolları) yararlanılmakta ve bunlar Güneydoğuya Karadeniz’e ve Azak Denizi’ne akmaktadır.
Ukrayna’nın yedi ülke ile sınırı vardır. Batı’da Polonya, Slovakya, Macaristan, Kuzey’de Belarus ve Rusya, Güneyde Romanya, Moldovya ile sınırdaştır. Ülkenin güney’i Karadeniz ve Azak Denizi’ne açılmaktadır. Doğudaki sınır ise Rusya iledir.
Alanı 603,550 km², nüfusu ise yaklaşık 44 milyondur. Halkın %78’i; 34,3 milyonu Ukrayna, %18’i; yaklaşık 8 milyonu Rus kökenlidir. Kırım Tatarları binde beş (%0,5) düzeyindedir.
Ukrayna iklimi: Ilıman karasaldır. Kırım'ın güneyinde Akdeniz iklimine bazı benzerlikler hissedebilirsiniz. Yağışlara gelince batı ve kuzeyde daha çok, doğu ve güneydoğuda daha az yağış olmaktadır. Kışlar Karadeniz boyunca serindir. İç kesimde soğuklar kendini gösterir. Ülkenin büyük bölümünde yazlar ılık ve güneyde sıcak geçer.
Ukrayna doğal kaynaklar ve tahıl yönünden zengin sayılır. Nehirler ve kırsala ilave olarak madenler yönünden demir cevheri, kömür, manganez, doğal gaz, tuz, sülfür, grafit, titanyum, magnezyum, kaolin, nikel, civa, kereste, ekilebilir topraklar bu zenginliğin belirtileridir. Ukrayna buğday, arpa, çavdar, mısır ürünleriyle önde gelen bir tahıl diyarıdır.
Ukrayna ekonomisi gelişme potansiyeline sahiptir. 2020 yılı itibariyle tüm ekonomi büyüklüğü GDP 155 milyar $, kişi başı yıllık ortalama geliri 3,116 $’dır. Alım gücü 12bin $’a denk gösteriliyor. İhracatı 47 milyar $, ithalatı 57 milyar $’dır. Ticari alanda Çin, Rusya, Almanya, Polonya ve Belarus ilişkileri öndedir. En kalabalık beş şehri Kiev/Kyiv, Kharkiv, Donetsk, Odessa ve Dnipro’dur.
Geçmişe bakıldığında Ukrayna aslında 18. yüzyıldan beri Rusya idaresindedir. Ukrayna, üç yüz (300) yıldır Rusya ile birlikte anılmaktadır. Kırım 26,000 km² alanlı ve 2,3 milyon nüfusludur. Kruşçev:
- Batı Ukrayna halkının desteğini almak ve
- Ukrayna ile dayanışmayı geliştirmek,
- Kırım yarım adası coğrafik olarak Ukrayna’ya bağlı olduğundan,
- Dinyeper üzerinde yapılacak baraj ve sulama tesislerinin verimli çalışması,
- Kırım’ın su ihtiyacının iyi bir şekilde karşılanması,
- İşlerin tek elden yürütülmesi için Sovyetler Birliği içinde Ukrayna’nın Kırım’dan sorumlu olmasını istemiştir.
Bağımsız Devletler 1991’de bir gecede ve kurşun atmadan oluşturulmuştur. Rusya Federasyonu dahil on beş bağımsız devlet, Rusya lideri Yeltsin’in 25 Aralık 1991 Noel gecesi yaptığı bir konuşmayla mevcut sınırlarıyla oluşmuştur.
Ukrayna 1991’de bağımsız oldu. Ukrayna 25 Aralık 1991’de Yeltsin’in Sovyetler Birliği’ni dağıtmasıyla bağımsız olmuştur. Ukraynalılar bağımsızlık tarihi olarak 24 Ağustos 1991 tarihini seçmiştir. İflas eden komünist sistem sonrasında güçlü sanayi ve tarım sektörlerine, karasal iklime ve verimli topraklara sahip olan Ukrayna, refah içindeki Avrupa ülkelerinden biri olabilme şansına sahipti. Ama bu gerçekleşmemiştir.
Ukrayna 1994’de nükleer gücünü Rusya’ya aktardı. Karşılığında bağımsızlığı tanındı. Sovyetler Birliği dağılınca Ukrayna’da kalan Sovyet nükleer tesisleri nükleer sistemlerin bakımı ve yaşatılması masraflı olduğundan, çok sayıda devletin Dünya’da bu sisteme sahip olması istenmediğinden 1994 yılında ABD, İngiltere, Rusya ve Ukrayna arasında imzalanan Budapeşte mutabakatı ile Rusya Federasyonu’na devredilmiştir. Rusya bunun karşılığında Ukrayna’nın bağımsızlığını ve sınırlarını tanıyacağını belirtmiştir. 20 yıl sonra Rusya bu sözünü unutmuştur. Sebebine gelince, ABD 1962 yılında Rus füzeleri ile donatılan Küba’ya ABD’nin güvenlik gerekçeleri ile nasıl itiraz etmişse, Ukrayna için de Rusya aynı şekilde itiraz etmekte ve Ukrayna’nın NATO’ya girmesine karşı çıkmaktadır. Moskova-Kiev arası 851 km olup, otomobille 8 saat sınırları içindedir.
Ukrayna önemlidir. Rusya ve Avrupa arasında bir geçiş ülkesidir. Ukrayna kelimesinin Slav kökenli ve sınır bölgesi, geçiş/yürüyüş bölgesi anlamında olduğu belirtilmektedir.
Putin’e göre 1922 yılına, Sovyetler Birliği kuruluncaya kadar; Ukrayna diye bir devlet yoktur. Ruslar ve Ukraynalılar aynı halktır. Bazı yazarlara göre ise bu üç halk kuzendir, Slavdır, Ortodokstur ama farklı milletlerdir
Rusya için Ukrayna, Belarus ve Moldovya’da Rus Avrupa’sını korumak için önemlidir. Moskova, Ukrayna’yı askeri ve siyasi yönden kaybedilemeyecek önemde görmektedir. Ukrayna, kaynakları, jeopolitik durumu ve insangücü ile Rus imparatorluğunun çok önemli bir parçasıdır. 1991 yılı Sovyet dağılmasında hatalar yapılmıştır.
Geçiş dönemini takip eden on (10) yıl sonra (1991-2000) Rusya Federasyonu toparlanınca (2000-2008), Rus Karadeniz donanması Kırım yarımadasındaki Sivastopol liman şehrinde olduğundan ve Kırım’ın Ukrayna’ya ait olmasının bir sıkıntı oluşturduğunu Rusya görmüştür.
Rusya, Kırım’ın 1954 öncesindeki gibi kendisine katılmasını planlamıştır. Kırım’ın 2,3 milyon olan nüfusunun %60’ı Rus, %25’i Ukrayna ve %12’si Tatar kökenlidir.
Rusya Federasyonu, güvenliğini önemseyen, gelecek planlaması yapan otoriter yönetimli bir istihbarat devletidir. ABD gibi Rusya’da kendi Monroe doktrinine sahip olup, sınırına yakın ülkelerin Amerikan taraftarı değil, Rusya tarafında veya tarafsız olmasını isteyen bir imparatorluk durumundadır. Tarihi açıdan olay Rusya ve Avrupa arasında üç yüz yıldır devam eden bir nüfuz alanı etkinliği rekabetidir, denge arayışıdır.
Nüfuz alanı küçülüyor veya büyüyebiliyor. Bu denge tarafların güç durumuna göre zaman içinde batıya ve doğuya doğru değişmektedir. 1814-15 Viyana Kongresi, 1878 Berlin Kongresi, 1919 Versay Antlaşması, 1945 Yalta Konferansı ve Helsinki Nihai Senedi 1975 askeri çekişmelerin getirdiği antlaşmalardır. (Kaynak: The Hill, The Ukraine crisis will end inevitably in a redivision of Europe byThomas Graham 27 Ocak 2022)
Rusya, sınırlarındaki tampon devletleri etkisi altında tutmak istiyor. Batı’nın etki alanını artırması ve Polonya, Litvanya, Estonya, Letonya, Slovakya, Romanya ve Bulgaristan’ın AB ve NATO’ya katılması, Rusya tarafından 2000’li yıllardan itibaren bir tehdit olarak görülmüştür. Rusya; zamanla Doğu Avrupa’daki Belarus, Moldovya, Ukrayna ve Kafkasya’daki Gürcistan, Ermenistan gibi ülkelerin Avrupa Birliğine ve NATO’ya katılmasının muhtemel olmasını tehdit olarak algılamıştır.
Ukrayna, ABD ve Rusya için önemlidir. 1990 sonrasında ABD strateji uzmanları “Ukrayna’nın Rusya için stratejik ve ekonomik önemini kavramıştır. Rusya’yı Ukrayna’sız bırakmak, Rusya’nın gücünü her yönden azaltmak demektir”. ABD bu doğrultuda çalışmaktadır. Karşıt görüşte olan Rusya lideri Putin ise her tür çabayla Ukrayna’yı Rusya tarafında veya başaramazsa nötr durumda tutmak istemektedir.
Ukrayna halkından doğuda yaşayanlar Rusya, batıda yaşayanlar Avrupa ile yakınlaşmak istiyor. Ukrayna 1991’de bağımsız olduktan sonra 2013’e gelindiğinde Avrupa’ya yönelmek isteyen Batı Ukrayna halkı ve Rusya’ya dâhil olmak isteyen Doğu Ukrayna etnik Rusları arasında anlaşmazlık çıkmıştır. Ukrayna’yı başarısız kılan da bu iç bölünmedir.
Yanukoviç Avrupa Birliği antlaşmasını imzalamadı. Ukrayna’da kaynaşma 2013 Kasım’ında başladı. 2013 yılı Kasım’ında daha modern ve verimli çalışan Avrupa Birliği (AB) ekonomisi ile antlaşma imzalaması beklenen, Cumhurbaşanı Yanukoviç, Rusya’nın doğal gaz borcunu silme ve kalkınmaya yardım amaçlı cömert 15 milyar $ yardım ve ekonomik işbirliği teklifleri ve siyasi etkisiyle bundan vazgeçmiş ve Rusya ile ekonomik işbirliğini artıracağını söylemiştir.
Ukrayna halkı, bu davranışa kızdı. Yanukoviç devrildi. Halk “Yolsuzluklara bulaşmış Yanukoviç idaresinin” AB antlaşmasını reddetmesini protesto etmiş ve devlet kurumları işgal edilmiştir. Bağımsızlık meydanında aleyhte gösteriler yapılmıştır. Sonradan bazı batı taraflarınca provakasyon olduğu ve emniyet güçlerine saldırıldığı belirtilmiştir. Yanukoviç ise göstericilere sertçe karşılı vermiştir. Yanukoviç’in kendi halkına emniyet güçleri ile silahlı müdahalesi kayıplara yol açmıştır. 20 Şubat 2014’te 48 saatlık süredeki ölü sayısı 88’dir. Yanukoviç, 22 Şubat 2014’de Rusya’ya sığınmak zorunda kalmıştır. Parlamento Yanukoviç’i yetkisiz kılmış ve 25 Mayıs 2014 için seçim kararı almıştır. Bu kaynaşma döneminde seçimle gelen Yanukoviç’in seçimle gitmesi başarılamamıştır.
Rusya öncelikle Kırım’ı ilhak etti. Ukrayna’nın içerdeki kaynaşmalı döneminde, Rus özel kuvvetleri 27-28 Şubat 2014’te Kırım başkenti Simferopel’deki hükümet binalarını işgal etmiştir. Rusya, 1 Mart 2014 sonrasında Kırım’a asker göndermiş Sivastopol limanı ve Kırımın tamamında kontrolü ele almıştır. Yapılan 16 Mart 2014 yerel referandumunda ise halk Rusya’ya katılmak istemiştir. İlan edilen %97 destek rakamının gerçeği yansıtmadığı, halkın Rusya’ya katılma tercihinin sonradan %50-60 oranında olduğu anlaşılmıştır. Kırım bu şekilde Rusya’ya ilhak edilmiştir. Sivastopol Kırım’da Rus deniz gücü merkezidir.
Rusya, Gürcistan’a yaptığının benzerini Ukrayna’ya yaptı. Rusya tarafından bakınca, 2008’de Gürcistan’ın batıya katılmasına karşı çıkan Rusya’nın Ukrayna için aynı tutumu aldığı söylenebilir. Putin 1 Mart 2014’de Ukrayna’da Rus menfaatlerini korumak için Rus Parlamentosundan kuvvet kullanımı yetkisi almıştır.
Ayrılıkçılar Rus desteğiyle ortaya çıktı. 11 Mayıs 2014’te bağımsızlıklarını ilan ettiler. BBC News kaynaklarına göre Kırım’ın alınmasından sonra Ukrayna’nın doğusunda savaş Mart 2014’de başlamıştır. Rus desteğine sahip, Rusya taraftarı Ayrılıkçılar Ukrayna Hükümetine başkaldırmış Donbas (Donetz Havzası / Donetz Basin) bölgesindeki Donetzk ve Luhansk endüstri bölgelerini işgal etmiştir. İlk beklenti bu yerlere Ukrayna’nın biraz kendini yönetme hakkı tanıyarak isyanın durmasıdır. Ancak bu olmamıştır. Rus özel kuvvetleri Donetz, Luthansk ve Karkiv şehirlerinde faaliyetlerini artırmış ve etnik Rusların başkaldırmasını desteklemiştir. Rusya’nın silahlandırdığı Luthansk ve Donetz’deki ayrılıkçı gruplar 2014 yılı Mart, Nisan aylarında bölgeye hâkim olup Ukrayna’dan ayrılarak 11 Mayıs 2014’te bağımsızlıklarını ilan etmiştir
Ukrayna tepki gösterdi. Sonuç alamadı. 5 Eylül 2014’de ateşkes imzalandı. Ukrayna, ayrılıkçılara olan tepkisini Nisan 2014’den itibaren ortaya koysa da 2014’deki Ukrayna ordusu yeterince güçlü değildir. 5 Temmuz’da Ukrayna kuvvetleri, Ayrılıkçılara saldırmıştır. Rusya, Ayrılıkçıları askerleriyle ve donanım gücüyle desteklemiştir. Mevcut Ukrayna güçleri, Ayrılıkçılarla birlikte dövüşen Rus askeri gücü ile baş edememiştir. Ukrayna, Ayrılıkçıların bağımsızlık kararını tanımamıştır.
Ayrılıkçılar ise 17 Temmuzda Malezya havayollarına ait Amsterdam’dan kalkan MH17 yolcu uçağını Hrabove köyü yakınlarından atılan roketle vurmuş, çoğu Hollandalı (198 kişi) olan yolcuların tamamı 297 kişi ölmüştür. Ukrayna ve Hollanda olaydan Rusya’yı suçlamış, Rusya konuyla ilgisi olmadığını belirtmiştir. Ancak atılan roket, istikrarsızlık yaratmaya yönelik iyi bir örnektir. Fırlatıcı aracın atış sonrası Rusya’ya geri döndüğü anlaşılmıştır.
Ukrayna’nın 27-28 Ağustos’ta Azak denizindeki Novazovsk limanı kaybı sonrasında Mariupol limanına tehdit olmuştur. Donetzk hava alanı çarpışmaları sırasında 5 Eylül 2014’de Rusya taraftarı Ayrılıkçılar ve Ukrayna arasında ateşkes yapılmıştır.
Ukrayna-Ayrılıkçılar ihtilafı uzun sürdü. Anlaşmazlığın olduğu 450 km’lik sınır bölgesinde 800 bini aşan sivil göçü Rusya ve Ukrayna tarafına olmuştur. Ukrayna kayıpları 14 bini bulmuştur. Yeni teşkil edilen ayrılık /sınır hattı taraflarca mayınlanmıştır. Bazı sınırlar adeta ölüm hattı olmuştur. Özellikle yoğun nüfuslu bölgede olan hatlar can tehlikesi içermektedir.
Temas hatlarında yaşamak risklidir. İhtilaf alanı yerler endüstri bölgesidir. Çevrede kömür maden tesisleri, çelik fabrikaları ve kok dökümhaneleri gibi sanayi tesisleri vardır.. Ayrıca temas hattının güney ve kuzeyinde tarım arazileri, tatil merkezleri ve kırsal kesim mevcuttur. Kasabalarda karşıt güçler arasındaki mesafeler yakındır. Yakın mesafeli temas hattında nişancı ateşi, uzak mesafeli bölgelerde ise mayın ve patlayıcılara rasgelinmesi kayıpların sebebidir. Ateşkes devamlı iki taraftan ihlal edilmektedir. 30’dan fazla olan ateşkesin en uzun ömürlüsü altı hafta olmuştur. Her üçgünde bir askerin öldüğü belirtilmektedir. Savaşılan topraklarda ekonomik canlılık ve yaşam güvenliği azalmıştır. Temas hattında suya ve elektriğe kavuşmak sorunludur. Yaşam seviyesi düşmüştür.
Ayrılıkçıların katılmadığı 25 Mayıs 2014’de Ukrayna seçimi yapıldı. AB antlaşması imzalandı. Yanukoviç sonrasında 25 Mayıs 2014’de yapılan Ukrayna seçimlerini çikolata, konfeksiyon ve TV medya ağı sahibi iş adamı olarak bilinen Petro Poroshenko, oyların %55'inden fazlasını alarak kazanmıştır. Poroshenko iş yaratmayı ve batı adalet sistemini bildiğini, uygulayacağını ve yolsuzlukla mücadele edeceğini vaad etmiştir. Poroshenko Yanukoviç’in vazgeçtiği Avrupa Birliği ile ticari işbirliği antlaşmasını 27 Haziran 2014’de imzalamıştır.
Ukrayna, Kırım’ın suyunu kesti. 2021 yılı itibariyle Kırım’ın susuzluk sorunu vardır. Ukrayna’dan gelen Dinyeper nehri su kaynakları, Kırım Kuzey Su Kanalı üzerinden Kırım’a gelmekte ve ihtiyacın %87’sini karşılamaktaydı. Bu kanalın Dinyeper nehri kaynaklı suları, Ukrayna tarafından kesildiğinden Kırım susuzluk sorunuyla karşılaşmaktadır. Tarım ve içme suyu sıkıntısı vardır. Kerch’deki yeni yaptırılan köprü Rusya’ya karasal irtibat sağlamaktadır. Rusya, Kırım’daki susuzluğa çare bulmak ve ekonomik sorunları azaltmak istemektedir. Kırım kalkınmış bir bölge değildir. Köprü, hava alanı ve halkın refahının artırılması mali yükü Rusya’ya geçmiştir.
Çarpışmalardaki kayıp rakamları az değildir. Ukrayna’daki iktidar savaşı sırasında ve Rus taraftarı Ayrılıkçılarla yapılan çatışmalarda Donbas bölgesinde 14 bini aşkın can kaybı, 23 bine yakın yaralı ve bir milyondan fazla insanın göçü olmuştur. Savaşın olduğu bölgede alt yapı tahrip edilmiştir. Örneğin tarafların sekiz ay çarpıştığı Donetzk havaalanı kullanılamaz durumdadır.
Ukrayna-Rusya krizi ekonomileri olumsuz etkiledi. Ukrayna‘nın 2014’den beri uğraştığı kriz, dış borcunun artarak 2020’de 94 milyar $’ı bulmasına yol açmıştır. Kriz Ukrayna ekonomisini olumsuz etkilemiştir.
ABD ve Avrupa, Rusya’ya yaptırım uygulamaya başladı. 29 Temmuz 2014’de ABD ve AB, Rusya’ya ekonomik yaptırım uygulamaya başlamıştır. Bu yaptırım kapsamında beş Rus ana bankasının projeler için Avrupa’dan finanse edilmemesi, Arktik denizde derin arama ve kaya gazı bulma teçhizatının ABD tarafından verilmemesi ve Rusya’nın G8 üyeliğinin iptali bulunmaktadır. Yaptırım finans ve teknoloji ürünü donanım buyutludur. Rusya da bu yaptırımlara karşı, ABD ve AB’ den satın aldığı yıllık 300 m$ civarındaki gıda ürünlerini almaktan vazgeçmiştir.
Dış yaptırımlar, Rus ekonomisine zarar verdi. Kırım’ı işgal edip referandumla kendine katan ve Donbas bölgesinde ayrılıkçıları destekleyen Rusya’ya karşı Batı ülkelerinin başlattığı ekonomik yaptırımlar, rublenin değerini düşürmüş ve Rusya’da enflasyon artmıştır. ABD petrol üretimini hızla artırarak ve Araplarla anlaşarak varili 100$ olan petrol fiyatını düşürterek Rusya’nın gelirini azaltmıştır.
Rusya, Ukrayna ile ticaretini azalttı. Rusya, Ukrayna-AB antlaşmasına karşıdır. Kaliteli ve ucuz Avrupa malları Ukrayna’ya ve takiben Ukrayna-Rusya arası ticaret serbest ve gümrük vergisiz olduğundan, Rusya’ya geleceğinden Rusya buna karşı çıkmış ve Ukrayna-Rusya ticari serbestliği askıya alınmıştır.
Ukrayna’da ateşkes anlaşması 20 Eylül 2014’de imzalandı. Fransa, Almanya, Rusya ve Ukrayna’nın katılımıyla Donbas bölgesindeki Ayrılıkçılar ve Ukrayna arasında 5 Eylül ateşkesi sonrasında kapsamlı bir ateşkes antlaşması imzalanmıştır. Anlaşma Poroshenko-Putin anlaşması tabanlıdır. Yeni sınır hattında ateşkes amaçlanmaktadır (1). Çarpışmalardan dolayı bölgede olumsuz etkilenen 3,4 milyon insana 2020 yılında 158 milyon $ Birleşmiş Milletler yardımı planlanmıştır (2). Esir değişimi yapılmıştır. (3). Minsk antlaşmasının Ukrayna sonradan istemediği için “Ayrılıkçıların olduğu bölgede yeniden seçim yapılması ve Donbas’a özel bir statü sağlanması, Rus isteğiydi, konusu” gerçekleşmemiştir.
Minsk ateş kes anlaşmaları uygulanamadı. 2015 yılında Ukrayna cumhurbaşkanı Petro Poroshenko ile Rusya lideri Vladimir Putin arasında 15 maddelilk anlaşma Minsk anlaşmalarına bir taban teşkil etmiştir. Minsk planı, Doğu Ukrayna'da Donbas olarak bilinen sorunlu bölgede Ukrayna ve Rusya destekli Ayrılıkçı güçler arasındaki çatışmanın nasıl sona erdirileceğine dairdir. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın (AGİT) özel Ukrayna temsilcisi Büyükelçi Mikko Kinnunen'e göre, o zamandan beri ateşkes için 20'den fazla girişimde bulunuldu. Hiçbiri uzun sürmedi. Askerler ve siviller halâ cephede öldürülüyor.
Rusya’nın isteğinin özü şudur. Rusya, Ukrayna’nın, Rus taraftarı ayrılıkçılarla müzakere etmesini ve neticede onlara iç işlerinde bağımsızlık vermesini istemektedir. Ukrayna ise Ayrılıkçıları terörist olarak yorumlamaktadır. Rus taraftarı, Rusça konuşan Ayrılıkçıların çoğunlukta olduğu Donbas havzası geniş kömür yatakları içermektedir. Donetzk ve Lugansk şehirleri bu havzadadır. Donbas/Donetz havzası Avrupa'nın dördüncü büyük kömür rezerv bölgesidir. Mevcut durumda bölge, Rus taraftarı Ayrılıkçılar ve Ukrayna arasında ihtilaf konusudur.
Fransa ve Almanya'nın aracılık ettiği Minsk anlaşmasına göre, Ukrayna batının istediği kanun hâkimiyeti ve yolsuzluk azaltılması gibi siyasi reformları ve Rusya’nın istediği yerel yönetimlerin (Donbas) güçlendirilmesini yerel parlamento kurulmasını kabul etmişti. Bu antlaşma bazı Ukraynalılara göre Ukrayna içine Troyan atı (veto hakkına sahip Donbas yönetimi) sokulmasıdır. Rusya’nın Ukrayna’da daimi olarak söz sahibi olmasıdır.
Rusya ise sonuçta Rusya–Ukrayna sınırında (Donbas dahil) Ukrayna ordusunun bulunmasını ve belirtilen işler bitince ayrılıkçı isyancılara verdiği desteği sona erdirmeyi kabul etmişti.
Rusya “Siyaseten ihtilafın dışındayım. İhtilaf, Ukraynalıların iç sorunudur” diyor. Rusya, Ayrılıkçıları desteklemesine, silah ve asker vermesine rağmen kendisinin olaylara taraf olmadığını, sorunun Ukrayna ile Ayrılıkçılar arasında olduğunu belirtmekte, sorunun çözümü için Ukrayna ile müzakereleri reddetmektedir.
İhtilaf Bölgesindeki halk zarar gördü. Ayrılıkçıların bölgelerine %100 hâkim olduğu konusu da biraz tartışmalıdır. Çatışma bölgesindeki halk işsiz kaldığından, taraf tutmak için zorlanmalarından ve iki tarafa da güvenmediklerinden bu ihtilafın kurbanları olmuştur. Bölge halkı için 2014-2017 dönemi geçiş dönemi olmuş, halkın bir kısmı Rus taraftarı olmuş, çoğu da Batı Ukrayna’ya göç etmiştir. Ukrayna, 2017’de Ayrılıkçılarla ilişkisini ve ticaretini kesmiştir.
Donbas bölgesinde Rus taraftarı ayrılıkçılar iktidardadır. Oluşturulan sınır hatlarında ateşkes anlaşması ihlalleri çok sayıda olmaktadır. Nisan ayında yedinci yılını tamamlayan kriz, özellikle Donbas bölgesini olumsuz etkilemektedir. Covid 19 pandemisi de ayrıca sıkıntı yaratmaktadır. Sınır yakınlarında suya ve elektriğe kavuşmak sorunludur. Yaşam seviyesi düşmüştür. Neticede endüstriyel Donbas bölgesinin ekonomisi kötüleşmiş, kömür üretimi, demir çelik üretimi azalmış, kaçak madencilik başlamış, işsizlik ve işçi alacağını ödemeden işe sonvermeler olmuştur.
Bölgede daha çok Ukrayna tarafına göçler olmuştur. İşsizlik artmıştır. Kurulan ayrılıkçı bölgelerin Rusya’ya yılda 1,5-2 milyar $ mali yük getirdiği tahmin edilmektedir. Gerek Ukrayna, gerekse Rusya tarafına katılan emeklilerin toplam sayıları 2 milyona yakındır ve maaş ödemeleri yapılmaktadır. Ortalama maaş ayda 100 $ denilebilir. Ukrayna ve Rusya’nın toplam maaş ödeme yükü yılda 2,4 milyar $ devam etmektedir. Savaşa maruz kalan alanlarda halkın mağdur olduğu kesindir.
2022 yılı itibariyle Kırım, Rusya’ya katılalı sekiz yıl olmuştur. Luhansk ve Donetz bölgelerinin toplam alanı yaklaşık 17,000 km²dir. Kırım ise 26,080 km²’dir. Ukrayna’nın işgale uğrayan toplam alanı yaklaşık 43,000 km² olup, Ukrayna topraklarının %7’sidir. Bu alan Hollanda (41,6 bin km² ) veya İsviçre’nin (41,3 bin km² ) herbirinin alanından daha büyüktür.
Zelensky vaadlerde bulundu. 2019 seçimlerinde yolsuzlukları yok etmek, kanunların herkese eşit uygulandığı bir hukuk sistemi oluşturmak, AB’ye yönelmek, Donbas bölgesi sorununu çözmek vaadleriyle Zelensky %73 oy alarak iktidara gelmiş, ama bu sorunları çözememiştir. IMF desteği ve AB vize serbestisi reformlar geciktikçe azalabilecektir.
Rusya, Zelensky zayıflasın, halkın umutları azalsın politikası mı uyguluyor? Zelensky’nin zayıflamasını, Ukrayna’nın AB’ye ve NATO’ya girmemesini hedefleyen Rusya, 2021 yılı Nisan ayında ve Aralık ayında Doğu Ukrayna sınır bölgesine ve Kırım’a 100 bini aşkın asker, zırhlı birlikler, topçu ve radar sistemleri, yüzlerce tank ve hava gücü yığmıştır. Yığınak 2014 yılındakinden daha büyüktür. Yığınak Nisan ayı döneminde maksimuma ulaşmış, maliyeti yüksek olsa da NATO’nun ve AB’nin yapamadığı büyük bir askeri güç gösterisini Rusya yapmaktadır. Bazı yazarlar ise Ukrayna’nın işgal edilmeyeceğini, taarruz edeceği söylenen Rus gücünün Ukrayna gücünün üç (3) katı olmadığından, yığınağın rutin olduğunu, “Rusya Ukrayna’yı işgal edecek” hükmünün yanlış olduğunu belirtmektedir.
Rusya tarafından Ukrayna suçlanmış ve Minsk ateşkesini uygulamadığı bilgisi yayılmıştır. Yığınak sırasında, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal edebileceği endişesi oluşmuştur. ABD lideri Biden, Rusya lideri Putin’i telefonla aramış, sorunları üçüncü bir ülkede yüz yüze görüşebileceklerini söylemiştir. Görüşmelerde krizin şiddetinin azaltılması görüşü çıkmıştır.
Rusya meselenin tamamen içindedir. Ancak siyaseten dışındayım diyor. Rusya, Donbas sorununu Ukrayna’nın bir iç meselesi saymakta ve Minsk ateş kes antlaşmasına göre Ukrayna’nın, Ayrılıkçı Ruslarla gecikmeden görüşmesi gerektiğini belirtmektedir. Putin-Biden telefon görüşmesinden sonra Rus kuvvetleri 1 Mayıs’tan itibaren Ukrayna sınırından geri çekilmeye başlamıştır. Ancak 2021 yılı Aralık ayında Rusya Ukrayna konusunda bir gelişme olmadığını belirterek tekrar Ukrayna sınırında yığınak yapmıştır.
ABD, Avrupa ile birlikte hareket etmek istiyor. ABD’nin neticede Rusya-Avrupa Birliği (AB), Rusya-Ukrayna ve Rusya-ABD ilişkilerinde soğukluk yaratmak istediği ve oluşan gerilim sonucunda:
- Rusya-Almanya arasındaki Nordstream-2 gaz hattının çalışmasına engel olmak istediği,
- Yeni yaptırımlarla Rusya’nın daha fazla sıkıştırılmasını ve izole edilmesini planladığı,
- ABD’nin sonuçta AB ihtiyacını karşılamak için AB’ye LNG gazı satmasını hedeflediği
- Doğu Avrupa ülkelerine Rus baskısını bahane ederek daha çok silah satmak istediği söylenmektedir.
AB ve özellikle Almanya yumuşama taraftarıdır. Almanya, Rusya ile ticari ilişkilerin devamını istemektedir. AB ve Rusya ekonomik ilişkilerinin zayıflamasından, en çok Almanya ve Rusya zararlı çıkacaktır. Nordstream-2 çalışmaya başlarsa, Almanya daha ucuza doğal gaz satın alabilecek ve Avrupa Birliği’nde bir dağıtım merkezi haline gelebilecektir. Rusya ise gaz dağıtımını doğrudan Almanya’ya yapabilecek ve Ukrayna gaz hatlarına bağımlılığı azalacaktır. Ukrayna zarar edecek ve geçiş ücreti olarak yıllık kazandığı yaklaşık 3 milyar $’ı kaybedecektir. Neticede yumuşama Almanya yönünden Nordstream-2’nin çalışmasına, Rusya ile ticaretin artmasına ve uzun dönemde Rusya’ya yaptırımların azalmasına yol açacaktır. Almanya, Rus muhalifi Navalny’e Rusya tarafından bir şey yapılmamasını istemektedir. Almanya, Ukrayna’nın (aynı zamanda Rusya isteği) Ayrılıkçılarla görüşüp, Minsk anlaşmasını uygulamasını ve bağımsız Luhansk ve Donetz devletçiklerinin Ukrayna’ya bağlı gözükerek Rusya’ya dost bölgelerin oluşturulmasını istemektedir
Rusya’nın çabalarında şunları hedefleyebileceği düşünülmektedir. Yaptırımların Rus endüstrisinin gelişimine zararı olmakta, enflasyon artışı, rublenin değer kaybı, ekonomik gelişmenin olumsuz etkilenmesi görülmektedir. Rusya:
- ABD ile görüşerek küresel olarak önemini devam ettirmek,
- Radikal islam konusunda Ortadoğu’da ABD ile iş birliği yapmak,
- Suriye meselesinde Esad rejiminin kalıcılığını sağlamak,
- Nükleer silahların yayılmasını engellemek ve azaltılması sürecine devam etmek,
- AB ile ekonomik iş birliğini artırmak daha fazla petrol ve gaz satmak,
- Rusya, kaliteli ve makul fiyatlı endüstriyel AB ürünleri için Rusya’ya yatırım yapılmasını talep etmekte,
- Siyaseten ise bir G8 olarak kabul edilmesini ve
- NATO’nun Doğu Avrupa’da genişlemesinin durmasını NATO üyesi Doğu Avrupa ülkelerinde Rusya’yı tehdit edecek silah ve askeri gücün bulundurulmamasını istemektedir.
Ukrayna’nın, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından bu yana tutumu: 2022 itibariyle, 2014 sonrasında AB ve ABD’nin teşvikiyle Ukrayna için Rus etkisinin Ukrayna’da azaltılması ve Avrupa Birliği’ne katılmak mevcut Hükümetin isteği olarak, hedef olarak gözükmektedir. Ancak bu istek Doğu Ukrayna’daki 7,5 milyonu bulan Rus etnik nüfusunun isteği değildir. Onlar kendilerini Rusya’ya yakın hissetmektedir. Ukrayna 1990-2004 döneminde AB tarafına geçememiş ve NATO’ya katılamamıştır. 2004 sonrasında ise Rusya, özellikle Ukrayna’nın NATO’ya katılmasına izin vermeyeceğini belirtmektedir.
Rusya ve AB ilişkilerinde Ukrayna halkı bölünmüştür. Ukrayna elitlerinin kendi aralarında anlaşıp Rusya ve AB ile daha akıllıca işbirlikleri yapma şansını kullanamadığı söylenmektedir. Rusya severler, Avrupa severler yanında iki gruba eşit mesafede kalmak isteyenler de bulunmaktadır. Demokrasi ve ekonomik bağımsızlık hedefleri, yolsuzluğun kalkması, üretimde verimliliğin artması Ukrayna’nın hedefleri arasındadır. İç cephedeki bölünme Ukrayna’yı zayıflatmaktadır. 2022 itibariyle halkın üçte ikisinin (2/3) Rus işgaline karşı olduğu, ordu ve halkın savaşacağı belirtilmektedir.
Kriz, Avrupa Birliği, Ukrayna ve Rusya aleyhine devam ediyor. 2014 sonrasındaki kriz Ukrayna’yı Avrupa Birliği ve Rusya arasında bırakmıştır. Ukrayna’nın AB ve NATO’ya katılma isteğine Rusya karşıdır. Avrupa Birliği, Rusya ile ticaretini artırmak istemekte Ukrayna sorunu buna engel olmaktadır. AB, ABD ve Ukrayna istekleri ile Rusya’ya ambargo uygulamak zorunda kalmaktadır.
Ukrayna, Rusya’yı savaşta yenip, Kırım’ı kendisine bağlayacak güçte değildir. Ukrayna Kırım’ın statüsünü kabul etmeyip, diplomatik alanda mücadelesine devam edebilir.
Ukrayna’nın yapacağı en iyi şey, demokratikleşme, hukukun üstünlüğü, yolsuzlukların önlenmesiyle Batı’dan, AB ve ABD’den yatırım alıp kalkınmak ve bir refah ükesi olmaktır.
Ukrayna gelişirse Rusya’ya örnek olabilir. Bu durumda Rusya aynı oranda gelişemezse Ukrayna, Ruslar ve Kırımlılar için de özlenen bir ülke olacaktır. Putin sonrasında Rusya yeni bir politika güdüp, Batı ile sorunları asgariye düşürmek konumuna gelir ve Karadeniz’de Rus donanması için Rusya’yı memnun eden bir çözüm üretilirse, Kırım’ın Rusya’ya karşı olmayan nötr bir Kırım olması belki 20 yıl sonra olabilir. Kırım’ın tekrar Ukrayna sınırları içine katılma şansı yoktur.
Biden-Putin Görüşmeleri olumsuz sonuçlanırsa olasılıkların kıymetlendirilmesi:
Bu durumda Rusya, güvenlik taleplerinin karşılanmadığını ve tedbir almak durumunda kalacağını belirtecektir. Müzakere öncesindeki şikâyetleri, Rus güvenlik endişelerinin yeterince dikkate alınmadığı şeklindedir.
Ukrayna’nın tamamının Rusya tarafından işgali, pahalıdır ve sürdürülemez.
Ukrayna’nın tamamını, 44 milyon nüfuslu, bilinçli bir ülkeyi işgal etmenin çok maliyetli olacağı açıktır. Böyle bir tutumun Rus kaynaklarını fazlaca zorlayacağı, yüksek maliyet gerektireceği, Rusya’nın saldırgan ülke damgasını yiyeceği ve Dünya’dan izole edileceği açıktır. İşgal olursa Ukrayna direnişi zamanla büyüyecek ve Rus kayıpları Afganistan’dan birkaç kat fazla olabilecektir. Rusya ve ABD’nin Afganistan savaşı maliyetini düşünmek bunun olmayacağına delildir.
Rusya Doğu Ukrayna’yı işgal edebilir. Bu bir olasılıktır. Rusya kısmi işgalle Ukrayna’nın Azak denizindeki bağlantısını yok ederek Doğu Ukrayna’yı (Novorossiya: Ukrayna’nın doğu ve güney kesimi) işgal edebilir ve Donbas bölgesi ile Kırım arası toprakları alabilir. Bunu yaparken Kırım’a ilişkin su kaynak yerlerini alacaktır. Böylece Doğu Ukrayna’nın büyük kısmını kendisine bağlamak isteyebilir. Bu istenmeyen olasılık gerçekleşirse, Ukrayna, Doğu Ukrayna’nın bir kısmını kaybetmiş ve ülkenin Azak denizi irtibatı kapatılmış olacaktır.
Putin’e göre Belarus, Ukrayna ve Rus halkı 18. yüzyıl sonundaki Rus İmparatorluk halkıdır. Aynı halktır. Birbirinden ayrılamaz. Tüm Rus subayları bu fikre uygun davranmaktadır.
Ukrayna için NATO mevcut statüde savaşamaz. Bu işgal sırasında NATO ve ABD’nin savaşı iki süper gücün çatışması veya nükleer düzeye taşıma olasılığı sebebiyle ABD ve NATO askerinin Ukrayna toprağında olmayacağı düşünülmektedir. Ukrayna NATO üyesi değildir. Beşinci madde; “Üyelerden birine saldırı, hepsine saldırıdır. Karşı konulur” maddesi uygulanamaz. Ayrıca coğrafya Rusya lehinedir. ABD’nin asker getirip karşı koyması beklenemez. Bu safhada Ukrayna kendi askeri gücü ile savaşmak zorundadır. Genel kabul, Ukrayna’nın 2014’deki gibi hazırlıksız ve silahlarının yetersiz olmayacağı, daha organize bir silahlı kuvvetle karşı koyacağı şeklindedir. Ancak bu durumun 1 milyonluk Rus ordusu kayıplarını artıracağı ama neticede 250 bin mevcutlu Ukrayna ordusunun, 200 bin yedeği var, uzun süre direnemeyip Doğu Ukrayna’yı terk zorunda kalacağı şeklindedir. Bazı askerler 250 binlik orduyu yenmek için taarruza odaklanan 750 bin askerlik güç gerekli demektedir. Rusya herhalde hava ve kara gücünü gerektiğinde artırabileceğine güvenmektedir. Ancak binlerce askerin bu çarpışmalarda yaralanacağı ve öleceği açıktır. Ayrıca, yenilgi olması durumunda Zelinski’ye muhalefet artacaktır. Belki de iktidarı bırakmak durumunda kalacaktır.
Ukrayna doğusu işgale uğrarsa Batı Ukrayna ivedi NATO üyesi yapılabilir. Doğu Ukrayna işgalini takiben Rusya-ABD ve Rusya-AB ilişkileri görülmediği kadar olumsuz noktaya gelebilir. Bu durumda, Batı Ukrayna’nın ABD isteğiyle Avrupa Birliği’ne ve NATO’ya katılması hızlanacaktır.
Rusya yeni yaptırımlarla karşılaşacaktır. Yeni bir işgal sağlayacağı fayda ve maliyet yönünden incelenirse Rusya’ya çok yüksek maliyetli olacağı belirtilmektedir. Rusya’nın Uluslararası Bankacılık Sisteminden çıkarılması düşünülebilecektir. Ayrıca Doğu Avrupa’daki NATO ülkeleri Rusya’yı tehdit edecek şekilde silahlandırılacaktır. AB ile ilişkilerin olumsuzlaşmasından, Rusya’ya karşı olan yaptırımlardan ABD’den çok Almanya, AB ve Rusya zarar edecektir. Ancak bu olasılık gerçekleşirse Rusya tüm ihtiyaçlarını karşılamak için Çin‘e yönelebilir. Aralarındaki ticaret hacmi gelişmektedir ve 2021’de 150 milyar $ bandındadır. Putin Rus halkının karşısına çıkacak, yapılanlaın Rusya’nın güvenliği için olduğunu belirtecek ve fedakârlık isteyebilecektir. Ayrıca Rusya’nın Tayvan konusunda Çin’e, Çin’in Ukrayna konusunda Rusya’ya örtülü desteği vardır. İki ülke aynı anda amaçları için fiili harekete geçerse ABD’nin sorunları artacaktır.
ABD etkisiyle Doğu Avrupa’daki NATO ülkeleri yeniden silahlanacaktır. ABD savunma sanayii bunu isteyecektir. Bu durumda Rusya’da Doğu Avrupa cephesinde daha fazla silahlanacaktır. Rusya’nın Birleşmiş Milletlerde veto hakkı olduğundan Uluslararası kararlarla baskı altına alınamayacağı bilinmektedir. Olası bir savaş sonrası Avrupa’nın doğal gaz enerji ihtiyacını karşılamak için başka kaynaklara yönelebilmesi ama bunun daha pahalıya olacağı açıktır.
Görüşmelerin olumlu sonuçlanması, gerilimin azalması da olasılık dahilindedir. ABD, uzun dönemde Pasifik’e odaklanmak istiyorsa Rusya ile uzlaşmak zorundadır. ABD’nin, Çin ile sorunlarını çözmek istediğinden, Rusya’yı yanında veya nötr durumda tutmak istemesi daha büyük olasılıktır. ABD bir zamanlar Henry Kissingerin 1971’deki ifadesiyle “750 milyonluk Çin’i yok sayamayız” diyerek Dünya ticaretine Çin’i entegre etmiş ve Sovyetler Birliği’ne karşı yeni bir güç unsuru oluşturmuştu. Bu sefer Çin’e odaklanmak için Avrupa’da barışın devamı ve Rusya’nın nötr kalması için “Rusya ihmal edilemeyecek süper nükleer bir güçtür. İdeolojik rakibimiz değildir. G8’e davet edebiliriz” diyebilmesi de mümkündür.
Görüşmelerden olumlu sonuç çıkarsa karşılıklı tavizler olacaktır. Luhansk ve Donetz devletçikleri iç işlerinde daha bağımsız olabilir ve bu çerçevede Ukrayna’ya bağlı kalabilirler. Rusya’nın Kırım’ı bırakması ise ihtimal dışı sayılabilir. Uzun dönemde Rusya, Kırım’ın kendisinde kalması için hukuki alt yapıyı oluşturmaya çalışmaktadır. Referandumla halkın Rusya’ya katılmak istediği gösterilmiştir. Sorunun çözümü için Rusya kabul ederse, Ukrayna ve Ayrılıkçıların arasına Birleşmiş Milletler gücü yerleştirilerek aşırı sayıda olan ateşkes ihlallerinin azaltılması da mümkündür.
Ukrayna krizi maliyeti yüksektir. Çözümsüzlük devam edemez. Ölenler, yaralananlar ve göç edenlerin maliyetine ilave olarak, krizin 2014’den beri oluşturduğu maliyet devam etmekte ve toplam maliyet sekiz yıldır artmaktadır. Rusya ayrılıkçılara yardım etmektedir.
CNN Money kaynaklarına göre Kırım’ın işgali ve Donbas’ta ayrılıkçıların desteklenmesi ve yaptırım maliyetleri toplamı Rusya için 2014 yılında 26,7 milyar $ hesaplanmıştır. Rusya’nın AB ile ticaret üçte bir (1/3) oranında azalmıştır. Enflasyon %17 olmuş ve ruble %40 değer kaybetmiştir. Rusya’da GDP 2015’te %5 küçülmüştür. Sekiz (8) yıllık Kırım ve Donbas maliyeti her yıl yaklaşık 2 milyar $’dan 16 milyar $ etmektedir. Bu zararların toplamı 125 milyar $ bandındadır. Ukrayna’nın da benzer rakamlarda kaybı olduğu söylenebilir.
2022 yılındaki olası bir savaşın maliyetleri çok daha fazla olabilecektir.
Ukrayna silahlanmak için para harcamaktadır. Avrupa Birliği’nin özellikle Rusya ticareti olumsuz etkilenmektedir. Krizin en büyük zararı Ukrayna’ya siyasi, ekonomik ve askeri yönden olmaktadır (1). Takiben askeri varlık olarak Kırım ve Donbas bölgesine destek veren ve batı tarafından ekonomik yaptırımlar uygulanan Rusya büyük zarar edenlerin ikinci sırasında bulunmaktadır (2). Ayrıca, eskiden dost olan kuzen Ukrayna ve Rusya halkları medya propogandasıyla birbirine düşmanlaştırılmaktadır (3)
Rusya “Ukrayna, Moldavya ve Belarus stratejik ve güvenlik yönünden tampon devletler olarak kalmalı” görüşündedir. Mevcut jeopolitik durum ve Rusya’nın imparatorluk hırsı bu devletlerin normal bağımsız devlet gibi hareket imkânını kısıtlamaktadır.
Rusya yönetimi, hegemon devlet davranışını iç politikada oya çevirmeye, Rus halkının gururunu okşamaya çalışmaktadır. Yaptırımların olumsuz etkilerini, güvenlik için yapılması gerekli fedakârlık olarak göstermektedir. Üçüncü zarar eden taraf Rusya ile ticareti aksayan Avrupa Birliği’dir (3). Pandemi ile üretimi azalan ekonomilerin teşvike ihtiyacı vardır.
Uzun dönemli barış için tehlikeli olabilecek durum ABD’nin istekleridir. ABD’yi yöneten sivil elit bürokrasisi, silah sanayii, ordu ve medya’dan oluşan büyük koalisyon, ABD’ye ideolojik karşıtlığı olmamasına rağmen Rusya’yı Dünya’ya nükleer güce sahip ikinci süper güç ve etkin, saygın bir devlet olarak değil artık yolsuzluğun yoğun olduğu, hukukun uygulanmadığı, hürriyetlerin ve demokrasinin olmadığı otoriter yönetimli bir ülke olarak tanıtmaktadır. Bu tanımlamadan amaç uzun dönemde Rusya ve etrafındaki sınırdaş Doğu Avrupa ve Orta asya ülkelerine silah satılması ve ekonomik bir pazar olarak girilmesi görülmektedir. ABD tarafından, Rusya çevresindeki ülkelerin ABD taraftarı olması, ABD savaş endüstrisinin buralardaki bölgesel ihtilaflardan silah satışı yaparak istifade etmesi öngörülmektedir. ABD kendisine karşı Rusya tarafından yapıldığı iddia edilen siber atakları cezalandırmak ve Rusya’nın serbest politikasını sınırlamak, Rusya’ya hükmetmek peşindedir. ABD, Rusya’yı süper güç olarak değil bölgesel bir güç olarak algılatmak istemektedir. Bu görüş AB ve Rusya bölgesinde sorun artırıcı niteliktedir. Rusya’nın karşı çıktığı bu tavır ilişkilerin uzun dönemli düzelmesinde bir engel olabilir.
Bazı Amerikan senato üyeleri, Rusya’nın yaptırımlarla ekonomik olarak gittikçe zayıflayacağı, Rusya’nın petrol ve gaz satıcısı bir ülke olduğu, silahlanma masraflarına ve içeride halkın memnuniyesizliğine yıllarca dayanamayacağı düşüncesindedir.
Rusya neden Ukrayna sınırına kuvvet yığdı? Rus birlikleri coğrafik bakımdan avantajlıdır ve soğukta savaşmaya hazırdır. ABD ile istediği uzlaşma sağlanamazsa Putin muhtemelen NATO üyesi olmayan Ukrayna için Batı'nın savaşmaya hazırlıksız olduğunu düşünmektedir. Gürcistan'ı işgal eden ve Kırım'ı alan Putin risk alabilecek liderliğe ve çevresinde itaate sahiptir. İşgal sonrası barış müzakere şartlarının Rusya’nın daha çok lehine olacağını Rus istihbaratı değerlendirmiş olabilir.
Tarafların çabaları: Ukrayna Rus baskısına karşı savunmasını güçlendirmek için özellikle ABD’den daha fazla yardım istemektedir. ABD’den alınan tank vurabilir Javelin füzeleri, Türkiye’den satın alınan SİHA’lar bu kapsamdadır. Ukrayna’ya göre Rusya, Belarus’u tahrik ederek göçmenler konusunu Doğu Avrupa’da gündeme almakta, Litvanya ve Polonya’yı güç durumlara düşürmekte, bölgede istikrarı olumsuzlaştırmaktadır. Nord Stream 2 projesi ile de Ukrayna’nın gaz naklinden gelir kazanmasını önlemeyi planlamaktadır. Rusya Donbas bölgesinde ayrılıkçıları desteklemektedir. Yaklaşık 900 bin kişiye Rus pasaportu vermiş bulunmaktadır. 2,295 km uzunluğundaki Rusya sınırında Ukrayna 520 milyon $ bedelli sınır duvarı yapmayı projelendirmektedir.
ABD görüşü: Doğu Avrupa ülkeleri kendi kaderlerini tayin hakkına sahiptir. Ülkeler, Avrupa Birliği (AB) tarafını, NATO’yu, demokrasiyi seçebilirler. Doğu Avrupa ülkeleri kendini savunma, topraklarını koruma hakkına sahiptir. ABD 2014 yılından beri Ukrayna’ya değeri 2,5 milyar $’ı bulan eğitim ve askeri donanım sağlamıştır. Tank vuran Javelin füzeleri, Devriye deniz botları ve Mark VI tedariki yapılmıştır. Ukrayna ihtiyaçlarını bir Amerikan heyeti tespite çalışmaktadır. ABD, Ukrayna’nın işgaline karşıdır. ABD Ukrayna’nın yolsuzluklardan kurtulmasını, kurumlarında reform yapmasını önemsemektedir.
Yaptırımlar sertleşecektir. ABD; Rusya Ukrayna’yı işgal ederse Kırımı’ın işgali sonrası alınan finans, enerji ve teknoloji alanındaki yaptırımların artırılmış olarak gün içinde hemen uygulamaya geçeceğini ve tedbirlerin çok daha sınırlayıcı boyutlara ulaşacağını belirtmektedir. Başkan Biden, ABD ve AB’nin birleşik hareketini istemektedir. Almanya ve Fransa ise Rusya’nın Ukrayna’yı işgale yeltenmemesini, diplomasiye şans verilmesini istemektedir.
Rusya: Ukrayna sınırında 100 bin askeri toplamıştır. Bu kuvvetin 175 bini bulacağı belirtilmektedir. Tank, top, helikopter, savaş jetleri, lojistik ve haberleşme unsurları bulundurmaktadır. Rusya, askeri gücünü kendi topraklarında istediği yerde konuşlandırma hakkı olduğunu söylese de bu kadar büyük bir gücün Ukrayna’ya tehdit olduğu açıktır.
10-13 Ocak 2022’de yapılacak ABD, Rusya görüşmeleri bu bakımdan önemlidir. Rusya şimdiye kadar çok konuşulduğunu ancak somut sonuç alınamadığını vurgulamaktadır.
Rusya’nın güvenlik talepleri ciddidir. Karşılanmazsa fiili hareketler olabilecektir. Rusya, güvenlik taleplerinin karşılanmasını, NATO’nun Rusya sınırına doğru olan genişlemesinin durdurulmasını, NATO alt yapılanmasını ve silahlarını Doğu Avrupa’da görmek istemediklerini, Ukrayna, Gürcistan ve Moldovya’nın NATO’ya dâhil edilmeyeceği konusunda güvence verilmesini istemektedir. Bu taleplerin karşılanması Rusya yönünden ölüm kalım meselesi olarak mütalaa edilmektedir.
Kanada veya Meksika’da, ABD nasıl Rus silahları görmek istemiyorsa aynı durumun kendisi için Doğu Avrupa sınırlarında geçerli olduğunu belirtmektedir. Rusya çoktan karşılanması gereken güvenlik talepleri karşılanmazsa, buna askeri ve teknik alanda tedbirler alacağını belirtmektedir. Sınırda füze konuşlandırma, birlik bulundurma bu kapsamdaki tedbirlerdir.
Başka bir senaryo ise istikrarsızlık yaratmaktır. Rusya Ukrayna’yı işgal etmese de Belarus ile birlikte Ukrayna’yı istikrarsızlaştırarak mevcut Hükümetin devrilmesiin sağlamak isteyebilecektir. Bu amaçla sınırda kuvvet bulunduracak, ayrılıkçı güçlerin istikrarsızlık oluşturmasını destekleyecektir. Ukrayna’yı işgal veya istikrarsızlaştırmak tabii ki Ukrayna lehinde olmayacaktır. İhtilafın devam etmesi iki tarafın da askeri harcamalarının artmasına yol açmaktadır.
Sonuçta, tüm tarafların gerçekçi, akılcı olması gereklidir. AB, ABD ve NATO’nun; (1). Rusya’nın güvenlik endişelerini artırmaması, (2). NATO’nun genişlemesinin belirli bir noktada durdurulması ve Rusya’ya kuşatıldığı hissinin verilmemesi, (3). İdeoloji ihraç etmeyen bir Rusya ile batı sisteminin dengeli ilişkiler kurması ve Rusya’daki ekonomik faaliyetlerin desteklenmesi uzun dönemde tüm tarafların lehine olabilecektir. Ukrayna’da sağlanan barış, sadece Ukrayna’ya değil, AB ve Rusya’ya yararlı olacaktır. ABD’de kaynaklarını odaklanmak istediği Pasifik alanına kaydırabilecektir.
Yararlanılan Kaynaklar:
(1) How to Resolve the War in Ukraine, 16 September 2015, The National Interest,
(2) Ukraine Crisis Summary and Explanation by Kimberly Amado, tha balance
(3) How to Solve the Ukraine Crisis: Peacekeepers? by Dave Majumdar, Feb 21, 2018 The National Interest
(4) Zelensky has misgivings about Nato effectiveness in E. Ukraine crisis posted by Rachel Brooks May 21, 2021
(5) CFR100, Ukraine: Conflict at the Crossroads of Europe and Russia, written by Jonathan Masters, February 5, 2020
(7) BBC News documents
(8) The Hill, The Ukraine crisis will end inevitably in a redivision of Europe by Thomas Graham 27 Ocak 2022)
(9) Sanctions will cost Russia more than $100 billion by Ivana Kottasova
CNN Money (London)First published April 21, 2015:
(10) International Crisis Group, Peace in Ukraine (III) The cost of war in Donbas 3 September 2020
What's Your Reaction?






