SAVUNMA SANAYİNDE ALINMASI GEREKLİ İSTİHBARATA KARŞI KOYMA TEDBİRLERİNİN İNCELENMESİ

May 15, 2023 - 23:23
 0  81
SAVUNMA SANAYİNDE ALINMASI GEREKLİ İSTİHBARATA KARŞI KOYMA TEDBİRLERİNİN İNCELENMESİ

TÜRKİYE’NİN SAVUNMA SANAYİSİNE KISA BAKIŞ

Türkiye’nin son 10 yılda savunma sanayiinde gelmiş olduğu noktanın ana belirleyici kavramları “Yerlilik” ve “Millilik” kavramları olmuştur. Kısaca “Yerlilik” ülkenin kendi yerli kaynakları ile savunma ihtiyaçlarını karşılayabilmesidir. Yerlilik kavramı ülke içindeki teknolojik kabiliyetin yeterli seviyeye ulaşması, AR-GE çalışmalarının desteklenmesi ve üniversiteler başta olmak üzere yapılan bilimsel çalışmaların, savunma sanayii alanına teksif edilmesi ile bahse konu başarı elde edilmiştir. Bu başarı aynı kavramlar ışığında devam edecektir. Türk savunma sanayiinin son yıllarda göstermiş olduğu başarı sonucunda ihracat rakamlarına yansımıştır. TİM (Türk İhracatçılar Birliği) verilerine göre 2021 yılında savunma sanayi ihracatı 3.224.786 dolar olarak gerçekleşmiştir.

2022 yılının Ocak-Şubat-Mart verilerine göre 3 aylık süreçte 963.073 milyon dolardır. (TİM-Sektörel Bazda Aylık İhracat Rakamları 31 Mart 2022)

Türk savunma sanayii ürünlerinin Eylül-Kasım 2020 tarihleri arasında süren Azerbaycan–Ermenistan savaşında muharebenin seyrini değiştirecek mahiyette etkin kullanılması ile dünyanın ilgisini üzerine çekmiştir.Türkiye’nin savunma sanayiinde faaliyet gösteren firma sayısı 2020 itibariyle 1.500’ün üzerine çıkmıştır. Ayrıca dünyada en büyük 100 savunma sanayii firması listesinin yer aldığı ‘’ Defence News Top 100’’ listesine Türkiye’den, ASELSAN, HAVELSAN,ROKETSAN, TAI/TUSAŞ, STM, BMC ve FNNS olmak üzere 7 Türk firması girmiştir.

İSTİHBARATA KARŞI KOYMA (İKK) VE TEKNOLOJİK İSTİHBARAT İLİŞKİSİ

Francis Bacon’un tanımlamasıyla bilgi güçtür. Bilginin elde edilmesi beraberinde egemenliği ve olaylara yön verebilme kabiliyetini kazandırmaktadır. Bilgiye, özellikle kritik teknolojik bilgiler içeren bilgiye ulaşmak için bugün bile ülkelerin istihbarat örgütlerinin yoğun çaba içine girdikleri bilinmektedir. Bu konuda adli makamlara intikal ettirilen oldukça fazla olay olmuştur.Türk savunma sanayiinde son 10 yılda yakalanan olağanüstü başarı ve geniş ürün yelpazesi, başta  otonom sistemler olmak üzere yeni teknolojilerin muharebe sahasında çok yoğun kullanılması, muharebenin seyrini değiştirecek etkiye sahip olmaları istihbarat literatüründe yer alan ‘’İstihbarata Karşı Koyma’’ faaliyetlerini daha önemli hale getirmiştir. Savunma  sanayiinde gelinen seviye ile birlikte elde edilen Know-How bilgisinin, diğer bir deyişle kritik ve gizlilik içeren bilgilerin uygun ortamlarda ve disiplinlerde korunmasını hayati öneme haiz hale getirmiştir.

“Teknolojide meydana gelen gelişmeler ‘Sanayi Casusluğu’nu ön plana çıkarmıştır”

 

Çok yoğun emek ve teşviklerle elde edilen ve ülkenin savunmasında kritik öneme sahip olduğu süphe götürmediği herkesçe malum olan bu bilgiler neden korunmalıdır? Bu soruya cevap verebilmek için öncelikle teknolojide meydana gelen gelişmeler “Sanayi Casusluğu”nu ön plana çıkarmıştır. Sanayide, münhasıran savunma sanayinde elde edilen ve kritiklik/gizlilik arz eden bilginin, üretim yeteneğinin korunması ile ülkeler, diğerlerine karşı doğal olarak rekabet ve pazar  üstünlüğü sağlayacaktır. Bu şekilde ülkeler bir birlerinden kritik bilgiyi elde etme çabası içindedirler. (Barney,1991:99-120)

Sanayi casusluğu, kritik ve gizlilik dereceli bilgilerin ticari amaçlarla çalınmasıdır. Bu tür casusuluk her sektörde görülebilmektedir.Bilimsel ve teknik istihbarat, hedef milletin teknolojide geldiği noktayı tespit etmeyi amaçlamaktadır. Bu kapsamda bilgi toplama, yönlendirme, engelleme ve ortadan kaldırma aşamalarını içermektedir. Özelllikle İkinci Dünya Savaşı sonrasında kapsamı genişleyerek, ekonomik faaliyetler, işletme yapısı ve üretim metotları hedef bilgi kaynakları ve operasyon alanları olarak oluşturulmuştur. (Roche,2016 :59)

İstihbarat teşkilatlarının sanayi casusluğunda, münhasıran savunma sanayi casusluğu faaliyetlerinde bulunmaları 1980’li yıllardan sonra rastlanır bir durum haline gelmiştir. Bu çerçevede CIA 1987 yılında Japonya’nın istihbarat kaynaklarının % 80’nini ABD sanayisine yönlendirildiğini açıklamıştır. Yine 1992 yılında FBI, Fransız istibaratının IBM ve Texas Instruments şirketlerine karşı “Sanayi Casusluğu” kapsamında değerlendirilen faaliyetlerin olduğunu iddia etmiştir. (Özdağ,2002:121)

 

SAVUNMA SANAYİİ GÜVENLİĞİ MEVZUATI

1.Savunma Sanayii Güvenliği Kanunu ve Yönetmeliği

Savunma sanayii kapsamında yapılan anlaşmalarda yer verilen ve doğrudan satın alma, müşterek proje programlarına katılım, teşvik veya yatırım yolu ile tedarik edilecek veya savunma sanayii, teknoloji ve teçhizatı sahasında araştırma, geliştirme, imalat ve montaj yapan gerçek ve tüzel kişilerle bu konularda çalışan şahıslara ait her türlü gizlilik dereceli bilgi, belge, proje, malzeme ve hizmetlerin ve bunlarla ilgili yerlerin güvenliğinin sağlanması ve korunması amacıyla; 29 Haziran 2004 tarihinde 5202 Sayılı Savunma Sanayii Güvenliği Kanunu’’ yayımlanarak bu kanun yürürlüğe girmiştir. Kanunun 13’ncü maddesine dayanılarak çıkarılan yönetmelik ise 4 Haziran 2010 yılında yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

2. Harp Araç ve Gereçleri ile Silah, Mühimmat ve Patlayıcı Madde Üreten Sanayi Kuruluşlarının Denetimi Hakkındaki Kanun ve Yönetmelik

29 Haziran 2004 tarihinde yürülüğe giren 5201 sayılı Harp Araç ve Gereçleri ile Silâh, Mühimmat ve Patlayıcı Madde Üreten Sanayi Kuruluşlarının Denetimi Hakkında Kanun ve 6 Mayıs 2007 tarihli “Harp Araç ve Gereçleri ile Silah, Mühimmat ve Patlayıcı Madde Üreten Sanayi Kuruluşlarının Denetimi Hakkında Yönetmelik” ile Harp araç ve gereçleri ile silah, mühimmat ve patlayıcı madde üreten sanayi kuruluşlarının kurulması, işletilmesi ve yükümlülükleri ile denetimine ilişkin esas ve usulleri düzenleme amaçlanmıştır.

3. MSY 317-2 C Savunma Sanayii Güvenliği Yönergesi

Mevzuata göre “Savunma Sanayii Milli Güvenlik Makamı” olarak adlandırılan MSB Teknik Hizmetler Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan MSY 317-2 C Savunma Sanayii Güvenliği Yönergesi ile; 5202 sayılı kanun kapsamında, “Savunma sanayii kapsamında yapılan andlaşmalarda yer verilen ve doğrudan satın alma, müşterek proje programlarına katılım, teşvik veya yatırım yolu ile tedarik edilecek veya savunma sanayii, teknoloji ve teçhizatı sahasında araştırma, geliştirme, imalat ve montaj yapan gerçek ve tüzel kişilerle bu konularda çalışan şahıslara ait her türlü gizlilik dereceli bilgi, belge, proje, malzeme ve hizmetlerin ve bunlarla ilgili yerlerin güvenliğinin ve korunmasının sağlanmasına ilişkin yapılacak işlemlerin belirlenmesi” amaçlanmıştır. Ayrıca, 5201 Sayılı Kanun kapsamında sanayi kuruluşlarının  kurulması, işletilmesi, denetimi ve yükümlülükleri ile Kontrole Tâbi Liste kapsamındaki malzemelerin ithalat ve ihracat izin işlemlerininin yürütülmesi ahedeflenmiştir.

SAVUNMA SANAYİ GÜVENLİĞİ MEVZUATINDA YER ALAN İSTİHBARATA KARŞI KOYMA TEDBİRLERİ

Savunma sanayii güvenliği kapsamında MSB Teknik Hizmetler Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan MSY 317-2 C Savunma Sanayii Güvenliği Yönergesinde, Savunma sanayiinde alınması gerekli Bilgi Güvenliği ve İstihbarata Karşı Koyma amaçlı oldukça yeterli tedbirler yer almaktadır.Bu tedbirlerin özetle başlıcaları şöyledir:

1.Tesis Güvenlik Belgesi (TGB) Açısından Uygulanan istihbarata Karşı Koyma Önlemleri

Türkiyede yürütülen savunma sanayi projelerinden gizlilik dereceli olanların yürürtüldüğü tesisler için mutlaka ‘’Tesis Güvenlik Belgesi’’ alınması zorunludur. Bu konudaki en önemli husus, yabancı ortaklı veya yönetim kurulu başkanı ile üyelerinin bir veya birkaçı yabancı uyruklu olan kuruluşlara, sadece “Milli Hizmete Özel” Tesis Güvenlik Belgesi verilebilmesidir. Söz konusu belgenin verilmesi  nihai olarak “Savunma Sanayi Milli Güvenlik Makamı”nın yetkisindedir.

Benzer şekilde Yabancı ziyaretçilerin Savunma Sanayii kuruluşlarına girişleri ve ziyaretleri düzenlenmiştir. Yabancı ziyaretçilerin gizlilik dereceli proje çalışmaları kapsamında ziyaretlerinden 21 gün önce diplomatik kanaldan başvurularını ileterek “Savunma Sanayi Milli Güvenlik Makamı”ndan yani MSB Teknik Hizmetler Genel Müdürlüğünden izin almaları zorunludur.

Ancak, ürün tanıtımı vb. sebeplerle  yabancıların yaptığı ziyaretler bu kapsamın dışındadır. Bu durumda kurum ve kuruluşlarda oluşturulmuş sisteme bilgileri işlenir ve bu türden  yabancı ziyaretçi kayıtları kuruluşça  3’er aylık periyotlarda Makam’a iletilir. Her durumda yabancı ziyaretçilere kurum ve kuruluş içinde refakat edilir, yetkisiz alanlara girişleri engellenir. Bu konuda belirlenmiş İstihbarata Karşı Koyma kurallarına azami özen gösterilir.

“Tesis Güvenlik Belgesi sahibi savunma sanayi kuruluşlarında gizlilik dereceli proje çalışmaları girişleri sınırlandırılmış, giriş-çıkış kayıtları tutulan ‘’Kontrollü Bölge’’ tabir edilen alanlarda yürütülmektedir.”

Bu alanlarda bir sonraki maddede açıklayacağım KGB (Kişi Güvenlik Belgesi) sahibi personel bu gizlilik dereceli proje çalışmalarını yürütmektedirler. Gizlilik dereceli proje çalışmalarında, proje beratının alınması ile birlikte mutlaka projenin gizlilik derecesinin belirlenmesi gerekmektedir. Savunma Sanayiinde kullanılan gizlilik dereceleri yüksekten itibaren; Çok Gizli, Gizli, Özel, Hizmete Özel şeklindedir. Eğer projede gizlilik derecesi yok ise ‘’Tasnif Dışı’’ olarak isimlendirilmektedir. Bu şekilde proje ile ilgili müteakip çalışmalara genel olarak başta belirlenen bu gizlilik derecesine uygun yürütülmektedir.

    Gizlilik dereceli savunma sanayii projelerinin yürütüldüğü tesislerde, Çok Gizli, Gizli ve Özel gizlilik dereceli evrak, belge, bilgi, CD, DVD vb. ‘’Kontrollü Oda’’ da muhafaza edilmektedir. Kontrollü Oda tesisin içinde, her tarafı kolay girilemeyecek şekilde muhkem duvarla çevrilmiş, güvenlik sistemine entegre alarm sistemi ile donaltılmış, girişi iki adet metal, bir adet elektronik kilit ( şifreli) ile kilitlenmiş, giriş yetkisi sadece evrak koymaya yetkili KGB (Kişi Güvenlik Belgesi) sahibi personel ile sınırlı odadır. Bu odada söz konusu evraklar ve benzeri medya cihazları sistematik şekilde kayıt altına alınarak muhafaza edilirler. Kontrollü Odaya girişte içeri cep telefonu ve benzeri kayıt yapabilecek cihazlar alınmaz. Girişin dışındaki kilitli emanet kutularına konularak içeri girilir.

Savunma sanayii kuruluşlarında gizlilik dereceli proje çalışmaları, kuruluş içinde internet bağlantısı olmayan, TEMPEST (Telecommunications Electronics Material Protected from Emanating Spurious Transmissions) korumalı kapalı sistem ağa bağlı bilgisayarlar ile yürütülmektedir.

Savunma sanayi kuruluşlarında evrak teslim alınmasından veya gönderilmesinden sorumlu personelin mutlaka KGB’sinin olumlu sonuçlanması gerekmektedir.Benzer şekilde evrak ve dokümanların dijital ortamda dağıtılmasından sorumlu olan Bilgi İşlem personelin tümünün KGB’lerinin olması zorunluluktur. Bu personele kuruluşlarda düzenli olarak İKK (istihbarata Karşı Koyma) eğitim ve brifingleri verilmektedir.

2.Kişi Güvenlik Belgesi (KGB) Uygulaması

Kişi Güvenlik Belgesi savunma sanayi kuruluşlarında görevli personelin bilmesi gereken gizlilik dereceli bilgi, belge, malzeme veya projeye nüfuz edebilmesini sağlayan ve/veya bu gibi gizlilik dereceli bilgi, belge ve malzemenin bulunduğu Kontrollü Oda veya gizlilik dereceli projelerin yürütüldüğü Kontrollü Bölgelere veya gizlilik dereceli yerlere giriş iznini gösteren bir belgedir. Savunma sanayii alanında faaliyet gösterecek kuruluşlarda çalışan, kuruluş ve proje güvenliğinin sağlanması amacıyla, hakkında yapılan Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması sonucunda durumu uygun bulunan kişiler için Savunma Sanayii Millî Güvenlik Makamınca tanzim edilir. Her 5 yılda bir yenilenir. KGB sahibi personelden 6 ayda bir adli sicil arşiv kayıtları istenerek kontrol edilir, adli safahatında değişiklik oldu ise durumu değerlendirilerek gerekiyorsa görüş için makama bildirilir.

Savunma sanayi kuruluşlarında TGB (Tesisi Güvenlik Belgesi)’nin alınabilmesi ve geçerliliğinin sürdürülebilmesi için; yönetim kurulu başkanı, üyeleri, şirket üst düzey yöneticileri (Genel müdür ve yardımcıları), bilgi işlemde görevli çalışanlar, evrak ve doküman bölümünde çalışanlar, tesis güvenlik koordinatörü ve kuryelerin KGB başvurularının mutlaka olumlu sonuçlanması gerekmektedir.

SAVUNMA SANAYİ GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDA ÖZELLİKLE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN İKK TEDBİRLERİ

1.KGB Uygulamalarında Dikkat Edilmesi Gerekli Önemli Hususlar

Savunma sanayinde işe başlama ile birlikte personel eğer gizlililik dereceli bir projede görev alacak ise KGB başvurusu MSB’ye yapılır. Bu süre zarfında yani KGB sonucu gelene kadar personel gizlilik dereceli hiç bir bilgiye sirayet edemez. Bu husus kurumsal savunma sanayii kuruluşlarında titizlikle uygulanmaktadır; ancak genel itibariyle savunma sanayii şirketleri için risk oluşturmaktadır.

“Ortalama KGB’lerin sonuçlarının 3-5 ay aralığında kuruluşa ulaştığı düşünülürse bu bekleme süresinde personelin gizlilik dereceli işlerde farklı saiklerle çalıştırılmaması hayati öneme haizdir.”

Neticenin ne olacağı KGB sonucu gelmeden bilinemeyeceğine göre iş kaybı ve benzeri kaygılarla bu şekilde bir gizlilik ihlalinin yapılmaması gerekmektedir. Bu süreç ilgili kuruluşların çabalarıyla azami dijital hale getirilerek, hızlandırılmaya çalışılmaktadır. Ancak projelerin yetiştirilme çabası ile bu kuralın göz ardı edilmesi, çalışanın KGB sonucu gelmeden proje çalışmalarına dahil edilme riski olabilmektedir.

Savunma sanayii şirketlerinde dikkat edilmesi gereken diğer KGB konusu ise; personelin şirket/kuruluş içinde İKK tedbirlerine uyup uymadığının ve  “Bilmesi Gereken” prensibine uyup uymadığının kontrol ve denetim altında tutulmasıdır. Personelin güvenlik soruşturmasından geçmesi ve KGB sahibi olması onun her alana, her gizli bilgiye ulaşabileceği anlamına gelmemektedir. Bu sebeple KGB alındıktan sonra da personelin İKK konularında duyarlılığı takip edilmelidir.

Bir diğer dikkat edilmesi gerekli KGB konusu ise, kuruluşlarda çeşitli sebeplerle KGB’si olumsuz gelen çalışanların görev yaptıkları gizlilik dereceli projeden hemen çıkarılmasının gerektiğidir. Bu noktada şirket ve kuruluşların tesis güvenlik sistemine görev düşmektedir. Bu nev’iden çalışanın “Tasnif Dışı” proje çalışmalarında görevlendirilmesi veya vahim durumlarda iş akdinin fesh edilmesi konusu kuruluş yönetimlerinin değerlendirmesine tabidir. Ancak bu kritik hususun neticelerinin Makam tarafından takip edilmesi, kuruluşların KGB’si olumsuz gelen çalışanlarla ilgili aldıkları tedbir mahiyetindeki önlemleri Makama’a uygunluk için raporlamaları uygulaması ile bu süreçler daha İKK tedbirlerine uygun hale gelebilecektir.

2.Savunma Sanayii Kuruluşlarına Yapılan Ziyaretlerde Dikkat Edilmesi Gerekli Önemli Hususlar

Türkiye’de son yıllarda savunma sanayi ciddi proje çalışmalarına ve ürünlerine imza atmıştır. Oluşturulan kritik bilgilerin muhafaza edilmesi, ziyaretlerde veya tanıtımlarda, ziyaretçilere yapılan sunumlarda çok dikkatli olunması gerekmektedir. Gelen heyetlere yapılacak tanıtım ve sunumlar ile gezdirilecek alanlar ziyaret öncesinde bir süzgeçten geçirilmelidir. Başarı elde etme heyecanıyla İKK tedbirleri göz ardı edilmemelidir. Savunma sanayii kuruluşlarının gizlilik dereceli kritik projelerinin yürütüldüğü alanlara Makam’dan izinsiz ziyaretçi kabul edilmemelidir. Sunum ve tanıtımlarda görevli personelin mutlaka İKK eğitiminden geçirilmesi gerekmektedir.

3.Savunma Sanayii Kuruluşlarının Medya ve Sosyal Medya ile İlişkilerinde Dikkat Edilmesi Gerekli Önemli Hususlar

Son 10 yılda savunma sanayiinde yerlileştirme ve millileştirme çaba ve çalışmaları olağanüstü bir ivme ile devam etmektedir. Bu ürünler yılların çabası ve gayretiyle ortaya çıkmaktadır. Savunma sanayimizin, Milli Güvenliğimizin de bir parçası olduğu düşünüldüğünde; savunma sanayi şirket ve kurumlarında bilgi güvenliğine ve İKK tedbirlerine en az Milli Güvenliğimizi sağlayan devlet kuruluşları kadar dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda savunma sanayi şirketlerinin  medya ve sosyal medya ile ilişkilerinde mutlaka savunma sanayi güvenliği mevzuatında belirlene kriter ve şartlara uymaları gerekmektedir. Bu tür yayımlardan önce Makam bilgilendirilerek gerekli izinler alınmalıdır. 

Sosyal medya paylaşım ve yorumlarında, kurum ve kuruluşu hedef karşı istihbarat örgütlerinin ve terör örgütlerinin hedefi haline getirecek spesifik bilgiler yerine genel bilgiler verilmedir.Benzer şekilde bu tür tanıtımlarda ve paylaşımlarda kritik projelerde çalışan personelin boyunlarında kimlikleri okunur şekilde, yüzleri net gözükür şekilde paylaşılması beraberinde tehdit ve riskleri getirebilecektir.

Unutulmamalıdır ki istihbarat literatüründe “Teknolojik İstihbarat” diye bir kavram vardır. Özetle “Milletler, kendi savunma sanayilerini  geliştirirken, diğer milletlerin bu alanda geldikleri teknolojik seviyeyi bilmek, öğrenmek  isterler.” Savunma sanayi tanıtımlarında süzgeçten geçirilmeden yapılan bir paylaşım, proje çalışmalarını hedef haline getirebileceği gibi, uzun yıllar süresinde yetiştirilmiş yetenekli mühendis ve teknik personelimizi hedef haline getirebilecektir.

SONUÇ

Türkiye’nin son yıllarda çevresindeki ülkelerde meydana gelen siyasi değişimler ve bu değişimlere bağlantılı meydana gelen sıcak çatışmalar savunma sanayi ve milli güvenlik ilişkisini ön plana çıkarmıştır. Yaşanan bu tecrübeler ışığında savunma sanayinde dışa bağımlılığın bir beka sorunu olduğu ortaya çıkmıştır.

Savunma sanayinde özellikle gizlilik dereceli, kritik proje çalışmaları ve elde edilen yerli ve milli savunma ürünleri doğrudan Türkiye’nin Milli Güvenliği ile alakalı konulardır. Gelinen seviyede Türk savunma sanayi ürünleri tüm dünyanın ve özellikle yabancı ülke istihbarat örgütlerinin ilgisini çekmektedir. Bu bağlamda kuruluşların mevzuatta belirtilen Tesis Güvenliği ve İstihbarata Karşı Koyma bağlamında alınması gerekli tedbirleri almaları, bu konuda hassasiyet göstermeleri ve mevzuata uymaları hukuki bir zorunluluktur.

Savunma sanayii kuruluşları tarafından ticari saiklerle bilgi güvenliği ve İKK tedbirlernde suiistimal ve ihlal alanlarının oluşmasına meydan vermeyecek şekilde zamana bağlı kalmadan ilgili ve yetkili makamlarca süreçlerin sürekli gözden geçirilmesi uygun olacaktır. Bunun yanısıra bu konuda oluşturulmuş “Savunma Sanayi Güvenliği”  mevzuatı ve süreçleri ilerleyen teknolojiye, güncel ihtiyaçlara ve dijitalleşmeye göre yeniden ele alınarak, iş ve işlemlerin hızlandırılması amaçlanmalıdır.

 

KAYNAKÇA

Barney (1991). “Firm Resources and Sustained Competitive Advantages”. Journal of Management, 17(1), 99-120.

Roche, E. M. (2016). Guide to the study of intelligence industrial espionage. Journal of US Intelligence Studies, 22(1), 59-63

Özdağ, Ümit (2002), “Stratejik İstihbarat”, Avrasya Dosyası, İstihbarat Özel, Yaz 2002, 8(2), 121.

What's Your Reaction?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

Murat BOZ Terörle Mücadele,Narkotik ve Psikotrop Madde Kaçakçılığı,Göçmen Kaçakçılığı-İnsan Ticareti ve Organize Suçlar branşlarında saha da görev yaptı. Yurtdışında İtalya, Arnavutluk ve Afganistanda bulundu. Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi bölümünde lisans, Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Enstitüsü, İstihbarat Araştırmaları Bölümünde Tezli Yüksek Lisans Yaptı. ‘’Türkiye’nin Mevcut İç Güvenlik Yapılanması ve Kaçakçılık Suçları İle Mücadeleye Etkileri’’ konulu Yüksek Lisans Tezi kitap olarak yayımlandı. Halen Ankara Hacı Bayram Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Türk Kültürü Açısından Hacı Bektaşı-Veli Uygulama ve Araştırmaları Merkezinde ‘’Alevi-Bektaşi Kültürü’’ konusunda doktora çalışmalarını sürdürmektedir. Türkiye’nin önde gelen bir savunma sanayi şirketinde savunma sanayi güvenliği/İKK alanında görev yapmaktadır.