PKK VE PYD’Lİ TERÖRİSTLERİN TESLİM OLMA EĞİLİMLERİ

2019 ve 2020 yılları PKK/PYD’li teröristlerin teslim olma eğilimleri bakımından Türkiye’nin terörle mücadelesinde önemli bir yer tuttu. Açık kaynaklardan elde edilen verilere göre Ocak 2019 ve Ekim 2020 arasında geçen süre içinde meydana gelen toplam 216 teslim olma hadisesinde 481 teröristin teslim olduğu gözlemlenmiştir. Geçmiş yıllara kıyasla son iki yılda teslim olan PKK/PYD’li terörist sayısında önemli oranda bir artış göze çarpmaktadır. Bu artışının nedeni üç temel faktöre dayandırılabilir; (i) PKK/PYD’nin taktik kadrolarına dönük yaygın askeri faaliyetler (zorlayıcı yöntem), (ii) PKK’lı teröristlerin ailelerinin teslim olma çağrısı (kamu diplomasisi yöntemi), ve (iii) Etkin Pişmanlık Yasası ( Teşvik edici yöntem).
Askeri Operasyonların Etkisi: Suriye, Irak ve Yurtiçindeki Harekâtlar
Türk Silahlı Kuvvetleri Suriye ve Irak’ta 2016 yılından buyana terörist unsurların etkisiz hale getirilmesi, yakalanması ve teslim olmaları için bir seri sınır ötesi askeri harekât icra etmektedir. 20016’daki Fırat Kalkanı Harekâtı kısmen ve 2018’deki Zeytin Dalı Harekâtı ile 2019’daki Barış Pınarı Harekâtı tamamen PKK/PYD’yi hedefledi. Örgütün Suriye’deki askeri varlığı ile coğrafi ve siyasi konsolidasyonunu hedefleyen bu askeri harekâtlar Türkiye’den örgütten katılan teröristlerin bir kısmının özellikle Suruç, Akçakale, Ceylanpınar, Kızıltepe ve Nusaybin’deki Türk Silahlı Kuvvetleri hudut bilirliklerine teslim olmalarını için bir etki üretti. Bununla birlikte, Irak’ta başlatılan ve halen devam etmekte olan Pençe Harekâtları da PKK’lı teröristlerin bir kısmının doğrudan Silopi, Çukurca, Yüksekova ve Şemdinli’deki hudut birliklerine veya Irak Bölgesel Yönetimine vasıtasıyla Türk güvenlik kurumlarına teslim olmaları için bir etki üretmiştir. Bununla birlikte, Yurtiçindeki Kapan ve Yıldırım Harekâtları ise çatışma alanlarındaki teröristlerden bir kısmının J.Gn.K.lığı/ EMG’nin operasyon birliklerine teslim olmalarını sağladı. Kararlılık ve devamlılıkla yürütülen yurtiçi/yurtdışı güvenlik ve askeri harekâtlar arasındaki senkronizasyonla elde edilen harekât üstünlüğü PKK’lı teröristlerin hem yurtiçinde hem de yurtdışında teslim olmalarını hızlandıran ana etkendir. Öte yandan sınır ötesinde yerel güçlerle yürütülen güvenlik işbirliği de PKK’lı teröristlerin teslim olmaları için önemli katkı sağlamaktadır.
PKK’lı Teröristlerin Ailelerinin Teslim Olma Çağrısı
Türkiye PKK/PYD ile askeri mücadeledeki başarının aksine 2019 yılına kadar kamu diplomasisinde hem yurtiçinde hem de yurt dışında önemli bir başarı elde edemedi. Güvenlik kurumlarının elinde tasarlanmış psikolojik harekât nüveleri PKK etkisini üzerinde hisseden toplumsal çevrelerde gerek ideolojik nedenlerden gerekse de yöntemsel hatalardan dolayı karşılık bulmadı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da toplum-devlet ilişkisini baskılayan toplum-PKK ilişkisi, 22 Ağustos 2019 tarihinde bireysel bir inisiyatifle tarihinde hiç görmediği bir sınamayla karşı karşıya kaldı. Oğlunun PKK’nın aktif silahlı kadrosuna Halkların Demokratik Partisinin (HDP) Diyarbakır İl Örgütü tarafından kandırılarak katıldığını ifade eden bir anne HDP Diyarbakır İl Binası önünde oturma eylemi başlattı. Başlatılan eylemin bir hafta sonra amacına ulaşmasıyla birlikte, çocukları PKK kadrolarında bulunan ailelerden bir kısmı daha eyleme katıldı. Kendi kendine başlayan ve zamanla “Diyarbakır Anneleri” ismini alan bu inisiyatife Türkiye’nin farklı bölgelerinden birçok sade vatandaş, entelektüel, gazeteci, sivil toplum kuruluşlu ve devlet yetkilisi de destek vererek kolektif bir hal aldı. 168 ailenin PKK’nın aktif kadrosundaki çocuklarına ve diğer teröristlere yaptığı teslim çağrılarının karşılık buldu ve 19 aile çocuklarının güvenlik kuvvetlerine teslim olmasını sağladı. Öte yandan, teslim olan diğer teröristlerin Diyarbakır Annelerinin çağrısından etkilenerek teslim olduklarını ifade ettikleri görüldü. Bu inisiyatifi çocuğu PKK kadrosunda yer alan bir annenin Alman Parlamentosu önünde başlattığı tek kişilik oturma eylemi ile Şırnak’ta aile bireyleri PKK tarafından kaçırılan ailelerin her hafta Perşembe günü Şırnak HDP İl Binası önünde düzenlediği gösteri eylemi izledi.
Etkin Pişmanlık Yasası
Türk Ceza Kanununda 2005 yılında yapılan bir düzenlemeyle terör suçlularının etkin pişmanlık kapsamına dâhil edilerek ceza indiriminden faydalanmalarının yolu açıldı. Böylelikle hem teröristlerin teslim olmaları teşvik edilmek hedeflenmiştir. Şüphesiz kanun değişikliğinin PKK’nın insan kaynağı üzerinde olumsuz bir etkisi oldu. Ancak, PKK’nın KCK yapılanmasını kurumsallaştırmaya çalıştığı ve kamusal alana daha fazla nüfuz etmeye çalıştığı 2005 yılına tekabül eden kanun değişikliğinin etkisi PKK’nın yeni dinamiği olan şehir terörünün 2016’da başarısızlıkla sonuçlandığı süreçte daha açıkça görülür. Kanunun çıktığı 2005 ile PKK’nın kent çatışmalarındaki mağlubiyetinin görüldüğü 2016 yılları arasında örgüt başkalaşma sürecindeyken kanun daha etkisiz, ancak 2016 yılından sonra PKK ve PYD taktik çatışma alanlarında mağlup örgüt elemanlarının teslim olma eğilimlerinde bir artış gözlemlenmiştir. Bu bakımından, terör örgütünün etkili olduğu coğrafi ve kamusal alanların sürekli olarak kolluk ve askeri faaliyetlerle güvenlikleştirilmesi örgüt elemanlarının ilgili kanun kapsamında teslim olmalarını arttırdığı ifade edilebilir.
Aşağıdaki grafiklerinin birincisinde PKK/PYD’li geçtiğimiz 22 aylık süreç içinde aylık bazda teslim olan terörist sayısıyla, teslim olma hadise sayısı gösterilmektedir. Teslim olan terörist sayısı ile teslim olma hadise sayısının 2019 yılının son iki ayı ile 2020 yılın ilk iki ayında gözle görülür bir şekilde artış gösterdiği gözlemlenmektedir. Bu dönem Ekim 2019’da başlayan Barış Pınarı Harekâtının etkisi ile Diyarbakır Annelerinin kamusal bilinirliğinin arttığı dönemle aynıdır. Buna mukabil ikinci grafikte teslim olan terörist sayıları ile teslim olma hadisesi arasında geçtiğimiz 22 ay içerisinde nispeten istikrarlı bir eğilim olduğu görülmektedir.
Teröristlerin teslim olmalarını sağla - mak terörle mücadelenin küçümse - meyecek bir alanını meşgul etmek - tedir. Zorlayıcı, kamu diplomasisi ve teşvik edici yöntemlerin birbirini bütün - lemesi ve yöntemlere de radikalizasyon süreçlerinin eklemlenmesi teröristlerin hem katılım sonrasına hem de katılım öncesini hedefleyen bir etkin bir stratejiye dönüştürülebilir. Türkiye’de güvenlik mimarisine indirgenmiş süregelen terörle mücadele algısı son iki yılda kırılmaya başlanmış ve kamu diplomasisi alanına yeni bileşenler eklenmiştir. Güvenlik mimarisi ile toplum arasında tesis edilen kamu diplomasisin geliştirilmeye ihtiyaç olduğu da görülmektedir.
What's Your Reaction?






