HİBRİT BİR SAVAŞ ÖRNEĞİ OLARAK RUSYA VE UKRAYNA SAVAŞI

May 16, 2023 - 00:59
 0  34
HİBRİT BİR SAVAŞ ÖRNEĞİ OLARAK RUSYA VE UKRAYNA SAVAŞI

İçinde bulunduğumuz yıl içerisinde çok yakın bir süre önce Rusya ve Ukrayna arasında uzun yıllardır devam eden kriz büyük bir patlak vermiştir. 24 Şubat 2022 sabahında Rusya’nın Ukrayna’yı işgali başlamıştır. 21. Yüzyıl içerisinde yaşarken hiç beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan bu işgal ve fiziki savaş durumu tüm dünyanın ilgisini üzerine toplamıştır. Gelişen teknoloji ve iletişim araçları sayesinde iki ülke arasında yaşanan her türlü gerilime ve savaş anına tüm dünya neredeyse aynı anda tanıklık etmektedir. Daha önce tarihin hiçbir döneminde yaşanmamış olan bu anında etkileşimli savaş süreci yine sosyal medya üzerinden çok daha uzun zaman önce ayak seslerini duyurmuştu.

Dünyanın herhangi bir yerinde meydana gelen bir gelişme ya da olay sosyal medya aracılığıyla aynı anda tüm dünyanın elde edebileceği ve aynı şekilde çeşitli amaçlarla kullanabileceği bir bilgiye dönüşmektedir. İnternet aracılığıyla başlayan sosyal medya serüveni aslında tüm dünyayı saran ve bireyleri, grupları, toplulukları, ülkeleri birbirine hiç olmadığı kadar birbirine yakın kılan bir ağdır. Günümüzde dijital yaşam ve dijital dünya kavramlarıyla açıklanmak istenen aslında bu ağın tüm dünyayı aynı anda birbirine bağlama ve etkileşmelerine olanak sağlama özelliğidir. Dijital dünya dediğimizde aklımıza gelen şey diğer tüm dijital gelişmeler ve olanakların yanı sıra hızla ve sansüre uğramamış bir şekilde yayılan bilgi sayesinde hem güncel olaylardan anında haberdar olabilmek hem de etkileşim içerisine girerek haberleşmektir. 

Sosyal medyanın bu özellikleri bireylerin veya grupların sosyal, politik ve toplumsal olaylara ve gelişmelere ilişkin olarak aidiyet duygusunu beslediği ve toplumsal fayda için yararlanılabilecek bir araç olduğu düşünülmektedir. Bununla berber sosyal meydanın sağladığı anlık haberleşme ve tüm dünyada din, dil, ırk, cinsiyet farkı olmaksızın iletişim sağlamasının insan hakları ihlallerine, ırkçılık ya da her türlü ayrımcılığa karşı izleme, yayma, kontrol ve gündem yaratma gücünün olduğu kimi zaman oldukça zarar verici şekilde kendisini hatırlamaktadır. Toplumsal yaşam içerisinde bireyleri birbirine bağlayan sosyal medya araçları birçok olaya zemin hazırlamanın yanı sıra bu olayların yaşandığı süreci ve sonuçlarını ciddi oranda etkilemektedir. Paylaşılan olumlu ya da olumsuz bir video içeriği hızlı bir şekilde yayılmakta; hem yerel hem de küresel olarak tepkiler oluşmakta, kimi zamanda da devletlerarasında sosyal medya paylaşımları konu edilmektedir.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinden uzun zaman önce sosyal medya üzerinde bu konu tartışılmakta ve taraflar oluşturulmaktaydı. Bu sosyal medya paylaşımları arasında öne çıkanlar ve özellikle dikkat edilmesi gerekenler ise iki ülke arasındaki gerilimi arttıracak,  yalan veya yanlış haber aktarımı sağlayacak, savaşa ilişkin olarak toplumun algısını şekillendirecek ve propaganda niteliği taşıyan sosyal medya paylaşımlarıdır.  Rusya ve Ukrayna savaşından önce özellikle Rusya tarafından olmak üzere her iki ülke tarafından birer cephe de sosyal medyada kurulmuştur. Sosyal medyada birbirinden farklı özellikte, farklı içerikler sunan ve 7’den 70’e her yaştan çeşitli hedef kitleleri olan platformlar üzerinde algı yönetimi ve propaganda çalışmaları başlatılmıştır. Sosyal medyada kullanılabilen yirmiden fazla algı yönetimi tekniği ile Ukrayna ve Rusya devlet başkanları Zelenski ve Putin başta olmak üzere hem iki devletin de halkları hem de askerleri hakkında çeşitli sosyal medya paylaşımları ile paylaşılıyor. Bu paylaşımların bir kısmı gerçek hesaplar tarafından yapılırken dijital dünyanın kendisini gösterdiği esas savaş hamlesi ise bot ve smart bot hesaplar aracılığıyla ortaya koyuluyor.  Sosyal medya, özellikle politik konularda algı yönetimi ve propaganda aracı olarak kullanıldığı bilinmektedir; an itibariyle ise Rusların Ukrayna’ya girmesiyle birlikte sosyal medya üzerinden daha önce moral ve direnişi bozmak amacıyla Ruslar tarafından yapılan propagandanın smart botlar aracılığıyla yapıldığı görülmektedir. Bot, sosyal ağlarda otomatik biçimde paylaşım yapan ve gerçek insanları taklit eden hesapların geneline verilen isimdir. Bu taklitçi hesaplar beğeni, paylaşım ve yorum yapmaktadırlar. Bu bot hesaplar paylaşımların nasıl programlandıklarına bağlı olarak filmlerden alıntılar yapıp, hava durumunu ya da reklamları paylaşabilmektedir. Bunların dışında genellikle politik sebeplerden dolayı kullanılmaktadırlar. Bot hesapların Rusya - Ukrayna krizinde, Almanya’daki göçmen krizinde ve Amerika’daki başkan seçiminde aktif kullanıldığı görülmektedir. Araştırmacılar, ABD’deki başkanlık seçimlerinden önce yayılan yalan haberlerin yüzde 70’nin muhtemelen 15 farklı bot hesaptan kaynaklandığını düşünmektedir. Karışlıklı beğenme ve retweet ile para karşılığında suni trendler yaratılmakta ve kullanıcıların dikkatini çekilmektedir. Yalan haberlerle sosyal medya üzerinden insanlara saldırmaktadırlar. Daha önce birçok olay ve gelişmede bot hesaplar aracılığıyla sosyal medyada algı yönetimi yapıldığına şahit olunmuştur. Günümüzde ise yapay zekâ uygulamaları aracılığıyla smart bot hesaplar kullanılmaktadır. Botlar belli kavramları bir araya getirirken ya da programlanma şekline göre belirli bir şablondan paylaşım yaparken, smart botlar belli kavramları bir araya getirerek anlamlı cümleler kurabilmektedir. Kısacası, bot hesaplar benzer bir döngü içinde aynı tweetlerin dolaşıma sokulmasını sağlamak gibi basit bir mekanizmaya sahiptir ve hesapların sahte olduğunun anlaşılması daha kolaydır. Ancak smart bot denilen yeni nesil bot sistemleri yapay zeka ile çalışmaktadır ve kullanıcıların profillerini, söylemlerini analiz ederek, daha önceki paylaşımlardan hareketle yeni paylaşımlar yapabilmektedir. Yapılan son araştırmalara bakıldığında son işgalin başlamasından hemen 15 gün öncesinde Ukrayna ile ilgili atılan tweetlerin sayısı %11.000 artmıştır. Sosyal medyada milyonlarca kullanıcının aktif olduğu bilinmesine rağmen savaş öncesi böylesi bir artışın ancak bot hesaplarla açıklanacağı kabul edilebilir.  Yapay zekâ ile çalışan yeni nesil bot sistemi çeşitli kelimelerle algoritmayı kurgulayarak hızlı bir şekilde dolaşıma sokmaktadır. Bununla beraber kurgulanmış görüntüler ve yalan haberler de yapay zekânın çalışmasıyla dolaşıma sokulmaktadır.

ASİMETRİK BİR SAVAŞ ARACI: SOSYAL MEDYA

            Tarihten günümüze bakıldığında siyasi ve politik olaylarda var olduğu günden itibaren çeşitli propaganda araçlarının kullanıldığı bilinmektedir. Geçmişte bu propaganda araçlarından en etkilileri radyo ve televizyon gibi konvansiyonel medya araçları olmuştur. Günümüzde ise sosyal medya herhangi bir savaşta veya olayda kullanılabilecek bir propaganda aracından fazlası olmaktadır. İçinde bulunduğumuz çağda nasıl konvansiyonel medya araçları değişmiş ise savaşlar da değişmiştir; artık hibrit savaş kavramı ile karşı karşıya kalmış olduğumuz düşünülmektedir. Sosyal medyanın asimetrik bir savaşı aracı olarak kabul edilmesi gerekmektedir.  Rusya ve Ukrayna arasındaki karadaki savaş devam ederken sosyal medyada da aynı zamanda ülkenin hükümet sayfalarına, altyapı ağlarına ve ülke yetkililerine karşı siber saldırılar yapılmaktadır. Bununla beraber halk ise sosyal medyada karşı karşıya kaldığı dezenformasyonla mücadele etmektedir. Vatandaşların savaşa ilişkin algısını etkilemek, halkı korkutmak ve galeyana getirmek için yayılan yalan haber ve görüntüler yer almaktadır. Bu süreçte özellikle savaşa ilişkin eski görüntüler paylaşılarak, güncel savaş ile ilişkilendirilmekte bu görüntüler ise dünyanın her yerinden milyonlarca görüntüleme almaktadır.

Sosyal medyanın bir savaş aracı olarak kullanılması sosyal medya platformlarını da bir derecede rahatsız etmesi bu anlamda bazı önlemlerin alınmasına ve çeşitli adımlar atılmasına sebep olmuştur. Örneğin; özellikle dezenformasyonun paylaşılmasında ve yayılmasında lider konumunda olan Twitter, Sputnik ve Russia Today gibi daha önce ‘Rusya devletine bağlı medya’ şeklinde etiketliği hesaplara yeni sansür uygulamaları getirmiştir. Twitter, kullanıcıların Sputnik ve RT'den yaptığı paylaşımların da görünürlüğüne Twitter'dan müdahale edeceğini duyurmuştur. Benzer şekilde YouTube da Russia Today ve Sputnik’in Avrupa'da yayın yapan YouTube kanallarını bloke etme kararı aldıklarını duyurmuş ve Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı nedeniyle Rus devlet medyasının reklam yayımlaması ve para kazanmasını askıya almıştır. YouTube'da söz konusu kanalların önerilmesinin de sınırlandığını belirtilirken Ukrayna hükümetinin talebi doğrultusunda Ukrayna'da bu kanallara erişimin engellendiği kaydedilmiştir. Instagram ve Facebook gibi platformların ortak sahibi olan Meta ise Rusya’nın sosyal medya üzerinden yürüttüğü savaşa karşı olduklarını açıklarken, Google da Rus devlet medyasına ait birçok kanalın Google'ın reklam hizmetleri vasıtasıyla reklam yayımlaması ve para kazanmasına ara verildiğini açıkladı. Neredeyse internetin temeli olan Google için şirket sözcüleri savaşın önünde durmak için gereken neyse onun yapılacağını açıklamıştır. Ayrıca Google, Ukrayna-Rusya Savaşı nedeniyle harita uygulaması olan Google Maps'i askıya aldığını duyurmuştur. Savaşın başladığı günden beri Rusya’nın Ukrayna’daki askeri birlikleri ve sivilleri Google Maps uygulaması aracılığıyla takip ettiği iddiasının ardından şirket, Ukrayna'da canlı trafik verisi ve mağaza ile restoran gibi yerlerin yoğunluğu hakkında canlı olarak sağladığı verileri tüm dünyada geçici olarak durdurmuştur.  Sosyal medya platformlarının aldıkları tepkiye paralel olarak ABD'li teknoloji şirketi Microsoft, Rusya'daki tüm ürün ve hizmet satışlarını askıya aldığını duyurmuştur. Şirket,  hükümetlerin yaptırım kararlarına uygun olarak Rusya'daki işlerinin birçok kısmını durdurduklarını da belirtmiştir. Ayrıca Apple, Netflix, Daimler (Mercedes Benz), Jaguar Land Rover, H&M, Airbnb ve Burberry gibi firmalar da Rusya'yı terkeden şirketler arasında yer almaktadır.

Sosyal medya devlerinin, teknoloji devi şirketler ve diğer markaların bu yaptırımları karşısında Rusya da özellikle Facebook ve Twitter erişiminin ülkede yasaklandığını açıklamıştır. Rusya Federal Bilgi Teknolojileri ve Kitle İletişim Denetleme Kurumu, Facebook’un RİA Novosti, Russia Today, Sputnik gibi Rus medya kuruluşlarına sansür uyguladığına ve sosyal medyada ayrımcılık yapıldığına dikkat çekerek, "Rusya topraklarında Facebook’a erişimin engellenmesine karar verilmiştir. Ayrıca Rusya Başsavcılığının 24 Şubat'taki talebi üzerine twitter.com kaynaklarına erişimin Rusya Federasyonu’nda sınırlanmıştır. Rusya’da bu kararların bilgi teknolojileri ve bilgi koruma ile ilgili kanun gereğince alındığı açıklanmıştır.

Sonuç olarak Rusya-Ukrayna savaşı sürecinde sosyal ağlar ve diğer dijital uygulamalar tarafından yapılan siber saldırıların platformlar dahil olmak üzere bu durumu engellemek adına çeşitli adımların atıldığı görülmektedir. Ancak burada hibrit bir savaş söz konusuyken aslında yalnızda sosyal medya üzerinden yapılan saldırıların ele alınması veya görülmesi basit olacaktır. İşgalin ve savaşın başlamasından çok daha uzun süre önce Rusya’nın Ukrayna’ya karşı siber saldırılar düzenlediği düşünülmektedir. Buna dönük olarak Siber güvenlik şirketi Checkpoint, Ukrayna hükümeti ve ordusuna yönelik saldırı girişimlerinde yüzde 196'lık bir artış yaşandığını söylemiştir. Bu saldırıların nereden geldiği tam olarak bilinmese de Batılı istihbarat örgütleri bu saldırıların arkasında Rusya olduğunu düşünmektedir. Rusya ve Ukrayna arasında yıllar boyu dalgalanıp durulan sular arasında böylesi bir işgal ve savaş durumunun yaşanacağı tahmin edilebilir olmaktadır. Bu noktada şu anda Ukrayna’nın karşı karşıya kaldığı siber saldırılar göz önüne alındığında Rusya Devlet Başkanı Putin’in Rus ordusunun siber stratejileri geliştirerek modernize etme çalışmalarının olduğu düşünülmektedir.  Rus Ana İstihbarat Müdürlüğü (GRU) ve Rus devlet destekli hackerlar, ile yapılan siber saldırılarının en önde gelen ve kuvvetli savaş stratejilerinden biri olduğu düşünülmektedir. Sosyal medyada halkı galeyana getirirken, Ukrayna halkının ve askerinin moral ve direnci bozulurken diğer yandan hedef ülkenin bilgi iletişim ağları ve alt yapısını destekleyen donanım ve yazılımı işlevsiz hale getirmek için özelleştirilmiş kötü amaçlı yazılımlar ve dağıtık hizmet reddi (DDoS) saldırıları gerçekleştirilmekte olduğu öne sürülmektedir. Ukrayna Devleti’nin resmi veri tabanlarına sızarak ülkenin askeri, idari ve sosyal verilerine ulaşmak ve aynı zamanda siber alanda güvenliğini yok ederek fiziki olarak güvenliğin de ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır.

TARİHİN İLK HİBRİT SAVAŞI

Ukrayna Devleti de yaptığı açıklamalarda tarihin ilk hibrit savaşı ile karşı karşıya kaldıklarını açıklamıştır. Bakanlık, Ukrayna hükümetine ve altyapı ağlarına karşı sürekli siber saldırılarla karşı karşıya olduklarını ve şimdi yetkililerin hedef alındığını belirtmiştir. Ukrayna Devlet Özel İletişim Servisi Başkan Yardımcısı Viktor Zhora, bu siber savaşın içinde bulundukları savaş durumunun bir parçası olduğunu, hem karada hem de dijital ortamda savaş yürüttüklerini açıklamıştır. Ukrayna siber güvenlik ekiplerinin kritik Ukrayna web hizmetlerini başarılı bir şekilde savunmaya ve elektrik şebekelerine veya nükleer tesislerine karşı yapılacak Rus saldırılarından korumaya çalışmaktadır. Bu amaçla Ukrayna’da siber saldırılardan korunmak için gönüllü bir “Ukrayna Bilişim Ordusu” kurulduğu düşünülebilir. Ukrayna’da oyunculardan, avukatlara bilişim teknolojileri hakkında bilgili kişiler ülkelerini siber savaşta korumaya çalışmaktadır. Rusya’nın Ukrayna istilası başladığından bu yana Bakanlık, Rus hedeflerine siber saldırılar düzenleyen bir "Ukrayna Bilişim Ordusu" başlatma konusunda oldukça tartışmalı bir adım atmıştır.  Ukrayna Bilişim Ordusu’nun Telegram grubunun şu anda 270.000 üyesi olduğu ve Ukrayna için çevrim içi olarak savaşan 400.000 kadar hacker olabileceğini tahmin edilmektedir.

Sonuç olarak, sadece boş zaman geçirme ve yeni kişileri tanıma zemini olarak sosyal medyayı ya da yaşamı kolaylaştıran araçlar olarak diğer dijital uygulamaları ele almak dijital ortamlarının etkisinin anlaşılmadığının hatta küçümsendiğinin bir göstergesidir. Sosyal medya ve diğer dijital ortamlar öylesine hızlı ve etkili bir süreç yaşa(t)maktadır ki, bireylerin ve toplumların davranışlarını etkilemekte ve endüstriyel ve politik olarak yok edici bir rekabete sahne olmaktadır. Bu özellikleri ile neredeyse hükm-ü şahsiyet kazanan ve önemsenen dijital ortamlar, artık her alanda belirleyici bir özellik taşımaktadır. Örneğin eskiden bir ticari ya da politik bir kampanya için çeşitli süreçler izlenirken günümüzde sadece bir çağrı, ya da duyuru yeterli olabilmekte ve bu çağrı bir anda milyonlarca kişiye ulaşmaktadır. Benzer şekilde milyonlarca kişinin ve dahi bütün bir ülkenin tüm verilerinin ele geçirilmesi artık siber alanda uzmanlaşmak ve güvenlik açıklarının yakalanmasıyla ilgilidir. Artık günlük konuşmalarda ve geleneksel (konvansiyonel) medyada; “Sosyal medya yıkılıyor”, “Sosyal medya karıştı”, “Sosyal medyada tepki yağdı”, “Sosyal medya tartışıyor” gibi ifadeler yer almakta, politikacılardan aktivistlere her ama her kesim sosyal medyada kendilerine platformlar yaratarak etki alanı kurabilmektedirler.

What's Your Reaction?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

Prof. Dr. Levent ERASLAN 1975 Karabük doğumlu olan Eraslan, ilk, orta ve lise öğrenimini İstanbul’da, lisans ve lisansüstü eğitimini Ankara’da tamamlamıştır. Eğitim Sosyolojisi alanında doktora sahibi olan Eraslan, son dönemde sosyal medya ve sosyolojisi ile ilgili çalışmalar yapmaktadır. Kırıkkale Üniversitesi, Ankara Üniversitesinde ve Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulunda öğretim elemanı ve öğretim üyesi olarak görev yapmıştır. 2009 yılından itibaren Kırıkkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi ve öğretim üyesidir. 2012 yılında Eğitim Sosyolojisi alanında doçentlik unvanını alan Eraslan, 2019 yılında profesörlük kadrosunu hak etmiştir. Eraslan’ın toplumsal yaşamın farklı ve özel alanlarına dönük teorik ve uygulamalı araştırmaları bulunmaktadır. Birçok alanda uluslararası akademik çalışmaları olan Eraslan, çeşitli STK’lerde görev almıştır ve Afet Çocukları Eğitim ve Dayanışma Derneği (AÇED) Başkan vekilidir. Çocuk Vakfı danışma üyesi olan Eraslan, Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlar ile Mücadele Daire Başkanlığı-TÜBİM (Türkiye Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi) Bilim Kurulu üyeliğine seçilmiştir. AÖF Sosyoloji Bölüm Koordinatörü olan Eraslan, aynı zamanda Anadolu Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi (SODİGEM)’nin müdürü olup, sosyal medya ve dijital güvenlik alanında akademik çalışmalarda bulunmaktadır. Anadolu Üniversitesi Rektör yardımcılığı görevini de yürütmekte olan Eraslan, sosyal medya konusunda birçok televizyon kanalının uzman konuğudur. Eraslan’ın 19 adet telif kitabı, yüze yakın akademik çalışması ve üç bilimsel başarı ödülü bulunmaktadır.